17 Ağustos ve 6 Şubat süreçleri

Hikmet-i İlahi nasıl çalışıyor tam olarak bilemiyoruz.

Ama;

Bazı büyük musibetler, büyük felaket ve helaketler ileride meydana gelecek büyük siyasi değişimlerin habercisi olabiliyor.

Tıpkı 17 Ağustos depremi sonrasında yaşananlar gibi.

Zira 28 Şubat gölgesinde kurulan 56. ve 57. Ecevit hükumetleri bu büyük felaketler neticesinde son bulmuştu.

Kısaca bir hatırlayalım:

18 Nisan 1999 tarihinde seçim olmuştu.

Bu seçim sonucunda Anasol-M hükumeti kuruldu.

Başörtüsü zulmünün devam ettiği bu süreçte Ağustos ayında o dehşetli musibet meydana gelmişti.

Bu öyle büyük bir felaketti ki Marmara bölgesi adeta küçük bir kıyameti yaşamıştı.

İşte bu felaket yakın zamanda yaşanacak bir büyük değişimin habercisi idi.

Zira;

Çok değil 2002 kasımında Karaoğlan devri tamamen kapanacaktı.

Öyle de oldu.

2002 kasımında yapılan seçimde millet muhalefetle birlikte iktidarı da sandığa gömdü.

Neticede;

Yeni bir devir başladı.

İşte bu günlerde da benzer bir süreç yaşanıyor gibi.

Bunun öncü olayı da 6 Şubat depremi hiç kuşkusuz.

6. Şubatta da büyük bir felaket yaşandı.

Ülkenin neredeyse beşte biri yerle bir oldu.

Asrın en büyük felaketi idi bu.

Haliyle;

Ardından yine büyük bir ekonomik kriz.

Sosyal, siyasi ve ekonomik sıkıntılar…

Fazla söze hacet yok.

Herkse birebir yaşıyor sıkıntıyı şu an.

Gelinen bu noktada:

Görünen o ki adım adım yeni bir siyasi sürece doğru yol alıyor ülke.

Daha doğrusu siyasi bir değişime…

İlginçtir, 2002 öncesinde en çok tartışılan konu Ecevit’in hastalığı idi.

Öyle ki devleti yönetecek fiziki güç kalmamıştı Başbakanda.

Şimdi de perde arkasında Erdoğan’ın hastalığı gündemde.

O zaman Erdoğan’ın sözlerini hatırlıyoruz da…

Tam da “men dakka dukka” olayı yaşanmakta.

Görünen o ki önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli bir siyasi değişiklik yaşanacak.

Belki de daha az bir süre içinde olacak bu değişim.

Reis bile bu değişimi görmüş sanki:

Yoksa;

“Benim için bu bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim, çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak” sözlerinin başka nasıl bir anlamı olacak?

Artık Reis de biliyor yolun sonuna geldiğini.

Bu sözleri ve bazı planları sonra değerlendireceğiz.

Çünkü önemli bazı projeler var.

Ancak;

Bu noktada önemli olan şu:

Gelecekteki yeni dönemde söz sahibi olmak için şimdiden tedbir alınmalı.

Bu değişim nasıl olur bilemeyiz.

Ancak bu noktada Demokrat kesime büyük bir görev düştüğü açık.

Şayet yeni bir dönem gelecek ise bu yeniden demokratlar devri olmalı.

Yani;

Demokrat kesim acilen yeniden toparlanmalı.

Yoksa yine ve yeniden bazı yanlış süreçlerin takipçisi olmak zorunda kalınabilir.

Bizden söylemesi.

Peki demokratların yeniden toparlanması mümkün mü?

Şu çok zor şartlar altında tekrar iktidarı yakalayabilir mi?

Elbette…

Üstadın “Ahrarlar otuz beş yıl sonra dirildi” sözü buna açık bir delildir.

Şimdi de aynısı yaşanabilir.

Yeter ki samimi bir şekilde gayret edilsin.

Yeter ki “az olsun benim olsun” mantığından vazgeçilsin.

Yeter ki milletin talepleri ve istekleri doğrultusunda bir siyaset takip edilsin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*