Biliyorsunuz:
2020 mart ayında tüm dünyada pandemi ilan edildi.
Covid-19 diye de isimlendirildi.
Ardından 2021 yazında aşı bulundu.
Tüm dünya aşı olmaya zorlandı.
Zorlandı diyoruz.
Çünkü öyle bir yaygara kopartıldı ki…
Sanki Covid canavarı hemen yanı başımızda.
Eğer aşı olunmaz ise sizi ham diye yutuverecek.
İnsanlar ne yapsın?
Çoğu çaresiz, mecburen aşı olmak zorunda kaldı.
Öyle ki tüm dünyada yaklaşık 6 milyar kişi bu aşıyı olmuş.
Bu dehşet bir rakam.
Bu dehşet rakamda ise basının rolü çok büyük oldu.
Zira;
Bazı basın kurumları olayı çok fazla abarttılar, insanları bir korku çemberi içine hapsettiler.
Olmayan şeyleri olmuş gibi gösterdiler.
Biz ise bu aşı meselesine hep mesafeli yaklaştık.
Önceleri tereddütlerimizi belirttik.
Sonraları ise;
Bu aşı meselesinin bir soykırım projesi olduğuna kanaat getirdik.
Bu nedenle;
Bu aşılardan uzak durulması gerektiğini dillendirmeye çalıştık.
Burada yazdıklarımız buna şahittir.
Bazı kardeşler ise bize itiraz ettiler.
Hatta bizi aşı karşıtı olmakla suçlayanlar bile oldu.
Biz niçin aşı karşıtı olalım ki?
Eğer aşı gerçekten aşı ise ona kimse itiraz etmez.
Bizim itirazımız mRNA teknolojisi ile ortaya çıkan yeni durumadır.
Bir defa mRNA teknolojisi aşı değil.
Bir gen terapisi.
Bunu üretenler söylüyor.
Ortaya çıkan yan etkiler de yine bu teknolojinin insanlık için son derece tehlikeli bir teknoloji olduğunu söylüyor.
Artık bu gün mesele çok daha net.
Öyle ki;
kalp krizleri, pıhtı atmalar, beyin tıkanıkları, turbo kanser gibi vakalardan ölen ölene.
Hele şoförler
Direksiyon başında kalp krizi geçirip bir çok kişinin ölümüne sebep oluyorlar.
Sosyal medyada binlerce örnek var.
Yani dememiz o ki:
Aşı yan tesirinden milyonlar mağdur duruma düşmüş.
Rakamlar ise gün geçtikçe artıyor.
Ama bakıyorsunuz basın bu konuda sus pus.
Neredeyse bu konunun üzeri bilerek kapatılıyor.
Gazetecinin birisi buna dayanamayıp itiraz etmiş:
“Aşıdan binlerce insan ölmüş ya da da yaralanmış. Ben burada bu konuda bir şeyler söylüyorum. Sosyal medyada milyonlarca insan bu bilgiyi paylaşıyor. Basında ise tık yok. Yoksa bizim basın ilaç firmaları tarafından fonlanıyor mu?” diye de soruyor.
Gerçekten bu garip bir durum.
Geçenlerde bir milletvekili bile bu konuyu dile getirdi.
Basında haber bile olmadı.
Bir ara;
Bu pandemi başlangıcında küreselci çetenin ele başlarından birisi basını 800 milyon dolar fonladık diye bir beyanat vermişti.
Demek ki bizim basın da bundan payını almış.
Belki de o nedenle aşı yan tesirleri dolayısı ile mağdur olanlar görmezden geliniyor.
İşin en garibi de şu:
Muhafazakar basın da bu konuda derin bir sessizlik içinde.
Hele ki, 15-20 Temmuz, KHK diye ensemizde boza pişirenler dahi bu meseleyle hiç ilgilenmiyorlar.
Sormadan edemiyoruz…
Acaba,
Aşı yan tesiri ile ölen veya yaralananlar mağdur değil mi?
Evet, Değerli Dostlar!..
Tüm insanlık dehşetli bir durumla karşı karşıya.
Önümüzdeki ay ve yıllarda hiç de istenmeyen olaylarla yüz yüze kalabiliriz.
Dile kolay, 6 milyar insan bu aşıyı yaptırmış.
Şayet bazı uzmanların söylediği doğru ise durum daha da dehşetli demektir.
Maalesef ki bu durum tam bir soykırım projesi.
Hem de tüm insanlık için.
Ne diyelim ki…
Allah sonumuz hayretsin…
Benzer konuda makaleler:
- Çocuklarımızı bekleyen büyük tehlike
- Basının mRNA aşıları ile imtihanı
- Korona aşıları hakkındaki tereddütler
- Hangi emeklinin maaşını eşitleyeceksiniz?
- Yeni Asya ve mağdurlar
- Korona aşıları hakkındaki iddialar ve gerçekler
- Ortak acıların ilacı hukuk ve demokrasi
- Korona virüs ve aşıları biyolojik silah mı?
- Oruç, dünyanın gündeminde
- İnsanlık uyandı
İlk yorum yapan olun