CHP’deki değişim

Üstad yıllar öncesinden hükmünü vermiş:

Bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi (CHP’yi) kat’iyen iktidara getirmeyecek.” diye.

Siz ne yaparsanız yapın bu hükmü değiştiremezsiniz.

Bu nedenle CHP’nin iktidara gelmesi…

Yönetimi devralması gibi bir durum söz konusu değil.

Hatta;

CHP’nin tek başına değil…

İçinde bulunduğu oluşumların ve ittifakların da bir başarı ihtimali yok.

Buna açıkça 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde şahit olduk.

Öyle ki;

Sıradan bir siyasetçiyi dahi aday gösterseniz kazanılacak bir seçim kaybedildi.

Niçin?

CHP denilen bir partiden bir aday gösterildiği için.

Başka sebepler de olabilir pekala.

Ama;

En öndeki sebep bu.

Helalleşme, sağa açılma, muhafazakarlara hoş görünme gibi söylemeler de işe yaramadı.

Sonuç?

Bütün bunlar unutuldu.

Seçim kaybedildi…

CHP de yine bildik o eski moduna geri döndü.

İşte CHP’deki son zamanlardaki değişimin özü bu.

Biliyorsunuz…

CHP bir kongre yaptı ve bir lider değişimi oldu.

Aslında bu bir lider değişimi değil, bir mantalite değişimi idi.

Zira;

Baykal ile başlayan, Kılıçdaroğlu ile devam eden sağa açılma politikası yerini Ergenekon destekli solcu politikalara bıraktı.

Yani tencere yuvarlandı, kapağını buldu.

Artık CHP’den bir açılım beklemenin bir anlamı yok.

CHP’nin helalleşme, demokrasi, hak, hukuk ve adalet konusunda bir katkı sağlayacağı zannı ile ham hayaller peşinde koşarak akıl midesini ekşitmeye de gerek yok.

Hele ki şu şartlarda CHP’nin içinde bulunduğu bir ittifaktan söz etmek…

Bunlardan bir siyasi çözüm beklemek…

Demokrasiye bir katkı sağlayacağını zannetmek tam bir siyasi körlüktür.

Böyle diyenler hem kendilerini…

Hem de kendilerini dinleyenleri yanıltırlar, yanlış yola sevk ederler.

Bu nedenle;

Sağlıklı bir siyaset için…

Hak, hukuk ve adaletin hakim olacağı bir gelecek için…

Doğru bir demokratik siyasi hayat için…

Ak Parti gibi CHP de denklemin dışında tutulmalı.

Artık;

Merkez sağda siyaset yapan…

Kendine demokrat deyip, samimiyetle cumhuriyeti ve demokrasiyi savunan…

Bu ülkenin değerli siyasetçileri bir an önce aklını başına almalı.

Ülkeyi içinde girdiği bu girdaptan kurtarmanın yollarını aramalı.

CHP ve Ak Parti eksenine sıkışan siyasette bir üçüncü yol bulunmalı.

Yani;

Sözümüz demokratlar ve demokrasiye gönül verenlere.

Onun için dememiz o ki;

Demokratlar bir an önce toparlanmalı.

Üzerlerindeki ölü toprağını bir önce atmalı.

Yirmi yıldır uyku yeter, artık uyanmalı.

İşte kırat orada.

Ha bire kişniyor, yerinde duramıyor.

Ancak;

Binicisi pek “uysal.”

Halbuki bu binici demokrasi kılıcını kuşanıp, bir hak ve hukuk cengaveri olarak bir cihangir gibi siyasi bir cenk meydanına atılsa, arkasında bir çok demokrasi kahramanı bulacağı açıktır.

Öyle ise;

Bir an önce şu “uysal” moddan, cihangir moda geçilmeli.

Yoksa havanda su dövmeye devam edersiniz.

Bizden söylemesi…

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. yani ben değilimdir o Cihangir de…acaba Cihangir İslam’ı mı kastettiniz?

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*