Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâm

altSadâ-yı Hakikat

14 Mart 1325, Volkan, Sayı: 86. Tarik-ı Muhammedî (asm), şüphe ve hileden münezzeh olduğundan, şüphe ve hileyi ima eden gizlemekten de müstağnidir. Hem de, o derece azîm ve geniş ve muhit bir hakikat, bahusus bu zaman ehline karşı hiçbir cihetle saklanmaz. Bahr-i umman nasıl bir testide saklanacak?

Tekraren söylüyorum ki: İttihad-ı İslâm hakikatinde olan İttihad-ı Muhammedînin (asm) cihetü’l-vahdeti tevhid-i İlâhîdir, peyman ve yemini de imandır, müntesibîni umum mü’minlerdir, nizamnamesi Sünen-i Ahmediyedir (asm), kanunu evâmir ve nevahî-i şer’iyedir.

Bu ittihad, âdetten değil, ibadettir. İhfa havf-ı riyadandır ve farzda riya yoktur. Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâm’dır.

İttihadın hedef ve maksadı, o kadar uzun, münşaib, muhit ve merâkiz ve maâbid-i İslâmiyeyi birbirine rapteden bir silsile-i nuranîyi ihtizaza getirmekle, onunla merbut olanları ikaz ve tarik-ı terakkiye bir hâhiş ve emr-i vicdanî ile sevk etmektir.

Bu ittihadın meşrebi muhabbettir; husûmet ise cehalet ve zaruret ve nifakadır. Gayrimüslimler emin olsunlar ki, bu ittihadımız bu üç sıfata hücumdur. Gayrimüslime karşı hareketimiz iknadır –zira onları medenî biliriz– ve İslâmiyet’i mahbup ve ulvî göstermektir –zira onları munsıf zannediyoruz.

Lâubalîler iyi bilsinler ki, dinsizlikle kendilerini hiçbir ecnebiye sevdiremezler. Zira mesleksizliklerini göstermiş olurlar. Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve bu ittihada tahkik ile dâhil olanlar, onları taklit edip çıkmazlar.

İttihad-ı Muhammedînin (asm) ittihad-ı İslâm meslek ve hakikatini enzar-ı umumiyeye arz ederiz. Kimin bir itirazı varsa, etsin; cevaba hazırız.

“Cihanın bütün aslanlarının bağlandığı bu zinciri, hilekâr bir tilkinin koparmasına imkân var mıdır?”

Eski Said Dönemi Eserleri, Makàlat, s. 67

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*