Onlar hizmet aşkıyla koşturan, coşan ve coşturan gençler.
Maddî-manevî güzellikler şehri Bursa’da kimi yirmisinde, kimi otuzunda farklı işlerle meşguller.
Kimi esnaf, kimi mühendis, kimi müteahhit, kimi öğretmen… Ama hepsi de talebe, hepsi de öğren(i)ci..
Salı akşamları bir araya gelip sohbet ediyorlar… Fikir alış verişinde bulunup sinerji oluşturuyorlar… Salı akşamları yaptıkları Nurlu sohbete kısaca SAGES diyorlar. Salı Akşam Gençlik Sohbeti… Yaptıkları bu Salı sohbetinin yıllık planını hazırlamışlar. Yani kimin hangi hafta hangi konudan ders okuyacağı belli.
SAGES gençleri bir program dahilinde haftanın her günü teheccüd namazına kalkıp âhirzamanda gecelerini ihya ediyorlar. Kendi aralarında anlaşmışlar, bir grup Pazartesi, bir grup Salı… Bu şekilde haftanın her gününün gecesinde kalkıp rıza-ı İlâhîyi kazanma adına sizin, bizim ve bütün mü’min ve Müslümanlar için duâlar edip Allah’tan af ve mağfiret isteyerek rızasını ve rıza dairesinden ayrılmamayı talep ediyorlar. Rablerinden hastalarımız için şifa, dertlilerimiz için deva, borçlularımız için edalar istiyorlar. Bütün Müslümanların âfiyetle, huzurla, mutlulukla yaşayacağı iki cihan saadetini istiyorlar her şeye gücü yeten Kadîr-i Zülcemâl’lerinden.. Yine aynı şekilde Peygamberimiz’in (asm) en büyük duâsı “Cevşen”i de bir program dahilinde bitiriyorlar. Risale-i Nur okumalarını da hiç aksatmamaya çalışıyorlar.
Salı akşamları bu gençlerin birlikteliğine yeterli olmamış. Birlikte buluşacakları yer ve zaman arayışına girmişler. Düşünmüşler ve demişler ki: “Allah’ın en sevdiği namaz Cuma günü cemaatle kılınan sabah namazıdır” hadis-i şerifince Allah’ı razı etmek için Cuma günleri sabah namazı buluşmaları gerçekleştiriyorlar. Ve bunu üniversite öğrencilerinin kaldığı evlerde gerçekleştiriyorlar. Her Cuma bir evde… Sabah namazı, tesbihat, duâlar ve o güzelim namaz sohbetinden sonra güne çok güzel bir kahvaltıyla başlıyorlar. Kahvaltı esnasında yapılan tatlı sohbetler, fikir alış verişi, şakalaşmalar ve espiriler de kahvaltıya ayrı bir renk katıyor. Güne bu moral değerleri ve motivasyonla başlayıp Cuma namazında zirveyi yaşayıp rıza dairesinde harekete çalışıyorlar.
Yine Salı akşamları sohbetten sonra halı saha maçları var. Genç ve dinamik görünmek istiyorlar. Öyle de gözüküyorlar.
Ayrıca ayda bir Bursa’daki ilçelerin birini, 2 ayda bir de Bursa’nın komşu illerinden birini ziyaret etmeye çalışıyorlar. Gittikleri yerlerde fikir alış verişinde bulunup oradaki ağabey ve kardeşlerine şevk verip şevk alıyorlar. Bu gençleri gören ağabey ve kardeşleri de ayrı bir heyecana kapılıyorlar.
Bu kadar güzel faaliyetlerin gerçekleşmesi için kendi aralarında kurullar oluşturmuşlar. Eğitim Kurulu, Sosyal Kurul, Malî Kurul… Herkes kendi kurulundaki sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirme peşinde.
Ahirzamanda, Efendimiz’in (asm) “Kardeşlerim” hitabına mazhar olmak isteyen milyonlarca gençten Bursa’da bulunanlardan bir grup onlar… Rablerinin gençlere ayrı bir önem verdiğini biliyorlar ve biliyorlar ki, 4 tane 4 yan yana, omuz omuza verseler 4444 kuvvetinde ve kıymetindedir ve 4444 kuvvetle yapılan duâlardan birisinin kabulü dünyanın gidişatını bile olumlu yönde değiştirebilir Allah’ın izniyle…
Bu gençlerin ahlâkı, davranışları, heyecanları ve enerjileri bütün insanlık için çok önemli ve gençlerden insanlık çok şeyler bekliyor…
Benzer konuda makaleler:
- ‘Ebedî gençliği’ kazan(dır)ma sevdalıları: SAGES
- Avustralya´da Ramazan
- Nerede o eski köyüm?
- DİTİB Köln Camisi ibadete açıldı
- Cuma namazı hürriyeti…
- Pazar okumaları…
- Viyana’da nurlu buluşma
- Ezan İsveç’i zenginleştirdi
- Zuhr-i âhir namazı
- Bursa pikniğinin düşündürdükleri
İlk yorum yapan olun