Düsturlardan bir demet

Hemen her meslek ve meşrebin kendine hâs “olmazsa olmaz” türünden bazı prensipleri olduğu gibi, Kur’ân’ın feyziyle, bereketiyle, medediyle ihdas olunan Nur mesleğinin de kendine hâs vazgeçilmez, fedâ edilmez kabilinden bir “düstûrlar manzumesi” vardır.

Kurân’ın malı olan Nur Risâlelerini okuyan Nur Talebeleri, aslî hizmet ve temel dâvâları uğrunda söz konusu prensiplere uymak ve o düstûrlar çerçevesinde hareket etmeye mecburdurlar. Aksi halde, hem sadâkatsiz bir duruma düşer, hem “tevfiksizlikle cevab–ı red” alırlar.

Vahye istinad eden, İlâhî kànunlarla uyumlu ve fıtrata muvafık olacak şekilde vâzedilen bu prensiplerin bir kısmını ana başlıklar halinde aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün.

BİR: Müsbet hareket etmek; menfî hareket etmemek.

İKİ: Bir kişinin hatasıyla—kardeşi bile olsa—başkasını mesul tutmamak, başkasını suçlamamak ve zinhâr başkasını cezalandırmamak.

ÜÇ: Mesleğinin muhabbetiyle yaşamak; ehl–i imâna adavet etmemek, onlarla çatışmamak, onları aleyhe geçirmeye çalışmamak.

DÖRT: Damgalamak veya ittirmekle, kimsenin dalâletine sebep olmamak. Kimseyi ümitsizliğe, karamsarlığa sevk etmemek.

BEŞ: Siyasette tarafgir davranmamak; temel iman hizmetinde muvafık-muhalif ayrımı yapmamak. “İman dersinde, dost-düşman fark etmez.”

ALTI: Zulmedilse dahi, mukabele–i bilmisilde bulunmamak. “Mukabele-i bilmisil, bir düstûr-u zalimânedir.”

YEDİ: Bir mâsumun hakkının—rızâsı hilâfına olarak—bütün bir millet için de olsa, fedâ edilmesine razı olmamak.

SEKİZ: Bu zamanda din için cihadı, maddî silâhla değil, tahkiki imân kılıncıyla yapmak.

DOKUZ: En büyük cihadı, kendi nefsine karşı yapmak.

ON: Zındıka cereyanıyla ilmî/fikrî sahada mücadele ederken, onlarla bilfiil şekilde çalışmaya da, çatışmaya da girmemeye âzami dikkat ve hassâsiyet göstermek.

*

Üstad Bediüzzaman, yukarıda belirtmiş olduğumuz şu 10. maddedeki düstûru, bilhassa 1923’te bulunduğu Ankara’daki hayat safhasından sonra belirgin hale getirerek nazara veriyor. İşte, bu hususla alâkalı orijinal ifadeleri:

Ankara reisleri, beni oraya istediler. Gittim. Gidişatları, benim ihtiyarlık hissiyatıma uygun gelmedi.

“Bizimle çalış” dediler.

Dedim: “Yeni Said öteki dünyaya çalışmak istiyor, sizinle çalışamaz; fakat size de ilişmez.”

Evet, ilişmedim ve ilişenlere de iştirak etmedim. (Tarihçe–i Hayat: 195)

İşte, bu ifadelerden ve ders verilen prensiplerden de anlıyoruz ki: Nur dairesindeki imân hizmetinin—sair dinî cereyanlardan da farklı olarak—kendine has bir hizmet ve hareket tarzı var: Başkasının tazyiki veya tepkisiyle bu hizmet tarzından vazgeçilmez, başka metotlara tenezzül ile tevessül edilmez. Nitekim, yüz yıla yaklaşan tatbikat da aynen bu şekilde süre gelmiştir.

Meselâ, Bediüzzaman tâ 1923’lerde tesbit ve teşhis etmiş olduğu ve kendi tarifiyle “imanın erkânına ilişen ejderha”ya karşı bir “kanlı cephe savaşı” yapmamış ve o dehşetli kuvvetle “çata-çat” tarzında bir kavgaya tutuşmamıştır.

Keza, o zındıkaya karşı doğrudan siyasetle veya kuvvet kullanmakla mukabele etme cihetine gitmemiştir.

Peki, ne yapmış, Üstad Bediüzzaman? Müsbet hareket dairesinde kalarak ilmî eserler yazıp neşretmiştir. Zira, zındıklara karşı ancak bu sûretle galebe edilebilir, yahut hiç olmazsa plânları akim bıraktırılabilir. Başka türlü hareket, bilmeyerek de olsa zındıkaya yardım hesabına geçer ve o menhus cereyanı daha da kuvvetlendirir.

Nitekim, menfice hareket edenler, hakikaten—bilmeyerek de olsa—böyle yapmakla, hem kendileri zarar gördüler, hem de bu milletin efradına büyük zarar verdiler.

Netice itibariyle, hem geçmişten, hem de ortaya konulan prensiplerden ders almak lâzım geliyor ki, benzer hatalar tekerrür etmesin ve iman hizmeti yolunda sâhil–i selâmete huzur, emniyet ve asayiş içinde varılabilsin.

Elhâsıl: Zındıka ile mücadele, Nur dâvâsının vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak, şahıslar veya komitelerle bilek güreşi yaparcasına bir mücadele tarzı Nur Külliyatında yer almadığı gibi, böyle çatışmacı bir metot tavsiye de edilmiyor.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*