Elli senedir Yeni Asya’da yazmak

1965 senesinde ortaokula başlamıştım. Mühendislik tahsiliyle neticelenen bütün talebelik hayatım da Ankara’da geçmişti.
Ortaokuldaki kompozisyon derslerimde sınıfın birincisi sayılırdım. Daha sonraları, okul duvar gazetesinde de yazıyordum. O senelerde ezberlediğim İstiklâl Marşının on kıtası bugün bile hafızamızda. Bunları fahr için değil tesbit için söylüyorum.

İlerleyen senelerinde şiirler de yazmaya başladım. 17 yaşımın içinde Risâle-i Nurlarla müşerref olmuştum. 1970 senesinin yaz aylarına tekâbül eden bu tarihte, Yeni Asya gazetemizle de hemhâl olmak beni çok sevindirmişti. O yaşımda gazeteye şiir ve makaleler yollamaya başladım.

Bir gün ağabeyimizin biri, “Osman kardeş, gazetede yazın çıkmış!” dedi. 19 yaşını bitirmiş bir gencin sevincini düşünün artık. Tarih: 26 Temmuz 1973. Artık Yeni Asya’da yazmaya başlayıp, bugünlere kadar devam etmişiz şükür. Üzüldüğüm bir şey de, o zaman sayfa komşumuz olan bazı yazanların, şu anda, Yeni Asya’da yazmamış olması.

İşte, o gün bu gündür yazmaya devam ediyoruz. Bazen şahsî ve içtimâî ahvâlimizdeki değişikliklerden dolayı, uzun müddet ara verdiğimiz olduysa da, talebelik ve memuriyette bulunduğumuz senelerde, zamanın ve ahvâlin ilcaatına göre, seyrek yazarken emekli olduktan sonra bu işe hız verdik.

Hizmet odaklı yazılar başta olmak üzere; zamanla içtimâî ve siyasî mevzularla alâkalı da yazdık. 70’li senelerde, “Pazar ola” isimli mizahî sayfada yazdık. Hekimoğlu İsmail gibi bir kalem ustasının hazırladığı “sanat ve edebiyat dünyasında” yazmak da nasib oldu. Röportaj vs. gibi daha değişik bir iki şekilde de yazarak bu günlere geldik. Elli senedir yazıyoruz Elhamdulillâh! Bizi Yeni Asya’da yazmak gibi bir şerefli işe nâil eden Cenab-ı Hakka şükürler olsun. Dualarınızla, son nefesimize kadar da, yazmaya çalışacağız inşâallah!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*