Ergenekon meselesinin özkemalistlerin rızasıyla ve kontrolü çerçevesinde cereyan ettiğine inanmamanın cezasını önümüzdeki günler verecek… Kendilerini vatanın hakiki sahipleri ve bekçileri, dışındakilerini de müslüman tebaa olarak değerlendiren özkemalistlerin, toplumun herkesiminden, dini cemaatlerden, ideolojik örgütlerden ve askerîyeden fedaileri ve tetikçileri vardı ve olacaktır.
İki üç seneden beri dışardan liberalleri ve içerden eski siyasal islamcıları kullanarak eski tetikçilerini safdışı etmeye başlayan özkemalistlerin içeriğini ve tüzüğünü bilmeyenler, bildiğiniz üzere ekranlardaki bilgelerle refleks verip dururlar. Ekranların bayılttığı bu yığınların birşeyi anlama, sorgulama veya analiz diye bir derdi olmamalı… Yalnız şu Ergenekon sürecinde Amerika ve Avrupalı yoldaşlarının global desteklerini tam arkasına alan özkemalistlerin; aşırı sol ve yerli türkçü tetikçilerini diskalifiye ederken, hâlâ dinî cemaatlerdeki eski kadrolarını koruması calib-i dikkat değil mi? Belki de siyasal islamcıların şimdiki icraatlarda kullanılmaları ve genel anlamda dinin global bir değer kazanması, özkemalistlere 12 Eylülden bu yana mebzuliyetle kullandığı sağdaki milliyeçti dindar, sofî türkçü ve müslüman turancı kadrolara şimdilik dokunulmamasını gereketiriyor.
Siz de devrimci özkemalistlerle Doğu Perinçek arasındaki yarımasırlık sevdayı biliyorsunuz. Doğu Perinçek özkemalistler için hem bir arşivdir, hem bir karakutudur ve hem de tüm dinî cemaat ve sivil kuruluşlarla yapılan anlaşmaları saat, tarih ve günüyle arzedebilecek bir hafızadır. Zavallı bu çok bilmişliğin ve her hadiseden haberdar olmanın belasını Silivride çekiyor. Türkçü Kemalist askerler için de aynı şey geçerlidir. Silivride tutulanların akıbetinden endişelenmemek mümkün değil. Zira bu Ergenekon seneryasonun yazarları Türk olmadıkları gibi, yönetmenleri de Türk değiller.
Siz sevgili ve pek kıymetli okuyucularımızın bildiği üzere AKP hükümeti yalnızca bir taşerondur. Bunların kafasındaki siyasette; vatan, millet, mukaddesat ve fazilet gibi mefhumların yerini menfaat, işbirlikleri ve günü kurtarma gibi yüksek değerler aldıklarından, bugün kaybedecek olurlarsa, ne üzülecekleri bir şeyleri ve ne de izzetlerine dokunacak bir husus bulunmamaktadır.
Özkemalistlerin 12 Eylül öncesi ve sonrasında kullandıkları sağcı ve solcu tetikçileri nasıl temizlediklerini unuttunuz mu? Çatlı´dan Ağanoğlu´ya uzanan bilhassa Anadolulu, hadiselere millî duygularla bulaştırılmış yüzlerce insanımızın sicilya mafyasındaki hesaplaşma tarzında infaz edildiklerini bilmemeniz mümkün değil. İşte özkemalistler Cem Ersever ve Yeşil gibilerini devre dışı bıraktığı gibi Veli Paşa ve Perinçek gibilerini de yeni sürecin dışına itiyor. Temennimiz artık bu tasfiyenin tetikçilerin hayatlarına malolmaması. Özkemalistlerin geleneksel tasfiye tarzı, şu sivilleşen süreçte hem artıllarını ve hem de kendilerini zarara sokacaktır.
Benzer konuda makaleler:
- Ergenekonun Ruhuna Fatiha!…
- 12 Mart’tan bugüne Perinçek
- Kim yalan söylüyor?
- Türkiye kapanıyor
- II. Avrupa ve Rusya
- “Millî diktatörlük” (Rabiadan hamiseye)
- Arap Baharında mıntıka temizliği veya Katar tiyatrosu…
- Darbeler demokrasi ittifakıyla biter
- Kemalist aklın dramı
- Bu zulüm bitsin artık
İlk yorum yapan olun