İktisat Risalesi ve glisemik indeks

Glisemik indeks kavramı ilk defa Kanadalı Profesör Dr. David Jenkins tarafından 1980’li yıllarda ortaya konmuş bir kavram.

Glisemik indeks kan şekerini çok hızlı yükselten ve bu sebeple kilo yapan gıdaları ifade ediyor. Glisemik indeks glikozun değeri 100 kabul edilerek 0-100 arasında gıdaların değerlendirilmesi anlamına geliyor. Rafine edilmiş şekerler, nişastalı yiyecekler, baklava, börek, reçel ve patates gibi gıdalar glisemik indeksi (şeker yükü) yüksek gıdalar olarak biliniyor.

Peki, glisemik indeksin İktisat Risalesi ile ne alâkası var? Şimdi İktisat Risalesine bakalım. “Madem ağızdaki kuvve-i zâika bir kapıcıdır; mide, cesedin idaresi noktasında bir efendi ve bir hâkimdir. O saraya veyahut o şehre gelen ve sarayın hâkimine verilen hediyenin yüz derece kıymeti varsa, kapıcıya bahşiş nev’inden ancak beş derecesi muvafık olur, fazla olamaz. Tâ ki, kapıcı gururlanıp, baştan çıkıp, vazifeyi unutup, fazla bahşiş veren ihtilâlcileri saray dahiline sokmasın” hakikatince, kapıcı hükmündeki dilimizin anlık lezzeti için glisemik indeksi yüksek gıdalar tercih ediliyor. Glisemik indeksi yüksek gıdalar bir anlamda kuvve-i zâikamıza çok bahşiş vererek saray dahiline giren gıdalar.

“İşte, bu sırra binaen, şimdi iki lokma farz ediyoruz. Bir lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddî maddeden kırk para, diğer lokma en âlâ baklavadan on kuruş olsa; bu iki lokma, ağza girmeden, beden itibarıyla farkları yoktur, müsavidirler. Boğazdan geçtikten sonra, ceset beslemesinde yine müsavidirler. Belki, bazan kırk paralık peynir daha iyi besler. Yalnız, ağızdaki kuvve-i zâikayı okşamak noktasında yarım dakika bir fark var. Yarım dakika hatırı için kırk paradan on kuruşa çıkmak ne kadar mânâsız ve zararlı bir israf olduğu kıyas edilsin” hakikatince yarım dakika hatırı için glisemik indeksi çok yüksek ürünleri tercih etmek hem sağlımıza hem cebimize zarar görünüyor. İktisat Risalesi vasıtasıyla glisemik indeksimizi vasatta tutmak duâsıyla…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*