Akşener, DP ve ittifaklar

Siyaset Günlüğü

alt2+2 eşittir dört eder.

Bu matematik için doğrudur.

Ancak,

Siyasette her zaman 2+2 dört etmez.

Çünkü,

Siyasetin matematik kuralları farklıdır.

Öyle olmasa 16 Nisan’da yüzde atmışın üzerinde oy çıkması lazımdı.

Peki ne oldu?

Yüzde elli zor geçildi.

O da arkasında bir çok şaibe bırakarak…

Şimdilerde siyasetin gündemi ittifaklar.

Baş köşede ise AKP- MHP ittifakı var.

Adı da ilginç: Cumhurun ittifakı.

Nam-ı diğer yerli ve milli ittifak, diğerleri ne ise?..

İşte bu ittifak,

16 Nisan’da fiilen yapılmıştı…

Şimdi ise bir hukuki boyut kazanacak.

İktidar cephesinin 16 Nisan halk oylamasında en büyük iddiası artık koalisyonlar kalmayacak, ikilik sona erecek, millet tek bir adamı seçip rahat edecek diyorlardı.

Ama gelin görün ki iş tersine döndü.

Daha seçim öncesinde koalisyon kuruldu.

Ve yine daha iktidar olmadan bile iki başlılık başladı.

“Piskevitin” sahibi istediğini alır mı, başkanın yanındaki yardımcı makamını kapar mı, Reis tekrar hedefine ulaşır mı, ittifak resmen başarılı olur mu, bilemiyoruz.

Ancak,

Bildiğimiz bir şey var ki şu an için ittifakın oylarının yetersizliği.

Çünkü,

Reis SP ve BBP gibi partileri de denkleme dahil etmek istiyor.

Üstelik ısrarlı bu konuda.

Yıllarca dönüp bakmadığı SP’ye birden şefkatle davranması bunun delili.

Anlayacağınız, iktidar cephesi iğneli fıçıda.

Ne tarafa dönse iş sıkıntılı.

İktidar cephesindeki sıkıntı sadece ittifak değil elbet.

Dahili sıkıntılar da var.

Her şeye rağmen gün yüzüne çıkıyor.

Bilhassa bakanlar arasındaki kavgalar ve huzursuzluklar…

İçişleri Bakanı Soylu’nun istifa kartını açması bunun açık delili. Reis Soylu’nun defterini kendi yöntemiyle çoktan dürerdi.

Ama şu 2019 yok mu?

Elimi kolunu bağlıyor.

Bir seçilse…

Ne Soylu’ya ihtiyacı kalır, ne de “piskevitin” sahibine…

İşte iktidar cephesi böyle bir durumda.

Peki, ya muhalefet?

Orada neler oluyor dersiniz?

Evet…

Bu konuda muhalefet de iktidar kadar hareketli.

Hatta iktidar cephesi muhalefetin de tümden bir ittifak kurmasını istiyor.

Dahası,

Israrla tahrik ediyor.

Güya, sağ muhalefeti Halk Partisinin yanına itip muhafazakar oyları kendi.  “yerli ve milli ittifaklarına” kanalize edecekler.

Çok basit bir numara bu.

Kimse yutmaz.

Zaten Sayın Akşener de, “Böyle yapsak iktidar deve keser” diye durumu izah etti.

Meral Hanım’ın tavrı önemli.

Çünkü önümüzdeki seçimlerin düğümü Akşener’de.

Zaten bir ölçüde iktidar cephesinin ittifakının da nedeni aynı kişidir.

Çünkü,

Sayın Akşener çıkışı ile AKP ve MHP’nin kimyasını bozmuştur.

Hatırlayın…

16 Nisan’daki hayır oylarında da payı çoktur.

Şayet Akşener, gönlünden geçen DP, SP ve İYİ Parti ittifakını gerçekleştirebilirse, bu durum seçimleri çok ciddi oranda etkileyecek demektir.

SP olmasa bile DP ile yapılacak bir ittifak…

Ya da zorunlu bir birleşme…

Çünkü İyi partinin seçime girememe ihtimali var.

Böyle bir durumda hem DP, hem de Akşener büyük bir ivme kazanabilir.

Dikkat ediniz!…

Akşener’i yok sayanlar bu günlerde İP diyerek alayvari konuşmaya başladılar. Gün geçtikçe bu artacaktır.

Şayet Akşener DP gibi köklü bir parti ile bunların karşısına çıkarsa…

AKP içindeki demokrat oylara iyi bir mesaj verebilirse…

Sembol demokrat kadrolara imkan tanırsa…

O zaman,

Zaten kimyası bozulmuş olan iktidarın kimyası daha da çok bozulacak.

Belki de 2019 demokrat bir başkana yol açacaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*