Covid-19, retro-mühendislik mi?

Covid-19 salgını ortaya çıktığı ilk günden bu yana sağlık, siyaset, sosyal, ekonomi, uluslar arası sistem vb. farklı tartışmaları beraberinde getirmiştir.

Uluslar arası basında Londra St. George Üniversitesi Onkoloji Bölümü’nden İngiliz Prof. Angus Dalgleish ve Norveçli bir Virolog olan Dr. Birger Sørensen’in Korona virüsü hakkında “Çin’de retro-mühendisliğin ilk bakışta kanıtlarına” sahip oldukları çalışma ve iddiaları gündemde. Sørensen aynı zamanda Korona virüse karşı Biovacc-19 adlı aşı adayını geliştiren ilâç şirketi Immunor’un da(immunor.com) başkanı. Dalgleish’in de aynı şirkette hissedar olduğu aktarılıyor. “Retro” ise geçmişe dönüş, geriye gitme, geçmişte yaşanmış olan belirli özelliklerin güncellenerek ortaya yeni bir ürün ve eser çıkarılmasına denilmektedir.

Dalgleish ve Sørensen akademik çalışmalarında “Çinli bilim adamlarının Wuhan’daki laboratuarda Covid-19’u meydana getirdikleri ve ardından yarasalardan tabiî olarak evrimleşmiş gibi görünmesini sağlamak için virüsün tersine mühendislikle izlerini kapatmaya çalıştıkları” iddia ediliyor. Aynı laboratuarda “verileri kasıtlı olarak yok etme, gizleme veya kirletme” suçlamalarını ihtiva eden araştırmada ciddî iddiaların mevcudiyeti bildiriliyor. Komünist rejimle yönetilen Çin’de, konu hakkında bilgisi olan bilim insanlarının susturulduğu veya ortadan kaybolduğu vurgulanıyor.

Covid-19, retro-mühendislik mi?

Daily Mail Gazetesi’nin 10 Haziran 2021 tarihli nüshasında Dalgleish ve Sørensen’in çalışmasına ayrıntılı yer verildi. Yine ilerleyen günlerde 22 sayfalık çalışmanın Quarterly Review of Biophysics adlı akademik dergide yayınlanacağı bilgisi veriliyor.

Dalgleish ve Sørensen’in çalışmasına göre “Covid-19’un doğal bir atası yok” daha sonra “retro-mühendislik ile üzerini örtmeye çalışan Çinli bilim adamları tarafından meydana getirildiği” ileri sürülüyor. İkilinin çalışmasının ABD Başkanı Joe Biden’a sunulduğu haberleri de mevcut.

Çalışmadaki iddialar kısaca şöyle:

“Çinli bilim insanlarının virüsü Wuhan laboratuarında bir İşlev Kazanım Projesi üzerinde çalışırken oluşturduklarına dair deliller olduğu. ABD’de geçici olarak yasaklanan İşlev Kazanım araştırması, insanlar üzerindeki potansiyel etkilerini incelemek için doğal oluşan virüsleri daha bulaşıcı hale getirmek için değiştirmeyi kapsamaktadır.”

Yine makaledeki varsayımlara göre “Çinli bilim insanları, mağara yarasalarında bulunan tabiî bir koronavirüs ‘omurgasını’ aldı ve üzerine yeni bir ‘sivri uç’ ekleyerek onu ölümcül ve son derece bulaşıcı Covid-19’a dönüştürdü. Yakın zaman kadar çoğu uzman, virüsün kökeninin hayvanlardan insanlara sıçrayan doğal bir enfeksiyondan başka bir şey olmadığını ısrarla reddediyordu.” Hatta “Haziran ayı başında, Dr. Anthony Stephan Fauci, ABD’nin Wuhan Viroloji Enstitüsü’ne sağladığı fonu savundu ve 600 bin Dolarlık hibenin İşlev Kazanım Araştırması için onaylanmadığı” kaydediliyor.

Dr. Fauci ise, ABD’de Ocak 2020’den beri Covid-19 salgınına karşı mücadele eden Beyaz Saray Koronavirüs Göre Gücü’nün ileri gelenlerinden. Bununla birlikte immünolog olan Fauci, 1984’ten bu yana Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nün Direktörü (www.niaid.nih.gov). Birde Fauci, Ronald Reagan’dan itibaren bugüne kadar görev yapan bütün ABD Başkanlarına danışmanlık yapmıştır.

Salgının başlangıcından beri Fauci’nin açıklamaları, ABD toplumu için en güvenilir kaynak özelliğindeydi. Ancak 5 Haziran 2021’de Buzzfeed ve Washington Post, Ocak 2020 ve Haziran 2020 tarihleri arasındaki Fauci’nin e-maillerini yayınladı. Fauci’nin basına sızan e-maillerinde “virüsün laboratuvar ortamından yayıldığı” teorisini şiddetle reddetmesine rağmen, Fauci’nin bilim ekibinin bu teori üzerinde çalıştığı hakkında yazışmaların yer aldığı belirtiliyor. Fauci, maskenin herkes için zorunlu olmasını savunanlardandı. Fakat Şubat 2020’de dönemin ABD Sağlık Bakanı Alex Azar’la yaptığı yazışmalarda “maskelerin aslında enfekte olmuş kişilerin virüsü yaymasını engellemek için kullanılmalıdır. Maskeler, enfekte olmayan kişileri korumak için kullanılmaz” ifadeleri dikkat çekiyor.

Fauci’nin e-maillerinin basına yansımasından sonra, ABD halkının nazarında önemli ölçüde güvenilirliğini yitirdiği gelen haberler arasında.

Bununla birlikte açıklamada bulunan ABD’li siyasetçilerin büyük kısmı, Fauci’nin toplumu yanlış yönlendirdiğinde hem fikir. Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul da Twitter hesabından Fauci için “büyük bir hilekar” ifadesini yazdı.

Hem Dalgleish ve Sørensen’in 22 sayfalık çalışması hem de Fauci’nin e-maillerinin sızdırılmasının aynı günlere denk gelmesinde manidarlık söz konusu. İddialar ne olursa olsun, sağlık hususunda tedbirli olmakta fayda var. Şimdi Dalgleish ve Sørensen’in makalesinin tamamının yayınlanmasını bekliyoruz.

Muhammet ÖRTLEK

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*