“Amerika’da master yaptığım yıllarda, üniversitenin yemek salonu açık büfe. Herkes istediği kadar alabiliyordu. Yemekhanenin kapısında ‘Take what you need. Eat what you take’ (Yiyeceğin kadar al, aldığını da ye) diye yazıyordu.
“Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü: ‘Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse, Çin nüfusu ile çarp bakalım, kaç ton pirinç yapar? Biz kalabalık bir ülkeyiz, israf etme lüksümüz yoktur’ dedi.
“Yine denemek için dedim ki: ‘Şu anda Çin’de değil Amerika’dasın. Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin’i değil, Amerika’yı zarara uğratacaktır.’
“Bu sözlerim karşısında güldü ve şöyle dedi: ‘Yaşadığım ülke olan Amerika’yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir davranış olmaz.’
“Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim ve düşüncesini paylaştığımı söyledim. İslâm dininin bu konudaki, ‘Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez’ buyurduğunu açıkladım.
“Çok hoşuna gitti. Tam o sırada (…) Müslüman bir arkadaş tabağındaki yemek artıklarını çöp sepetine boşalttı. Bunu gören Çinli arkadaş ….’yü göstererek: ‘O Müslüman değil mi?’ dedi. O kadar üzüldüm ki, ne diyeceğimi bilemedim.” (Prof. Dr. Saffet Solak)
İsraf ve iktisat mevzularında Çinli’nin duyarlığı ile Müslüman’ın gafleti nasıl izah edilebilir? Şüphesiz İslâmiyetin güzellikleri, Müslüman pazarında revaç bulmadığından küsüp, müşteri olanların çarşısına gitmiş, onlar tarafından sergileniyor!
İsraf, saçıp-savurmak, ihtiyaç olmadığı halde rastgele harcamaktır. Siz, hangi şeyleri çöpe atarsınız? Beğenmediklerinizi! İşte israf, nimeti hafife almaktır! Size hergün yemek veren cömert biri veya aşçının gözü önünde yemeği dökseniz durumunuz nedir? İsraf, Basîr olan Yaratıcının nazarı önünde nimetleri çöpe atmaktır! İsrafın dehşetine binâendir ki, müsrifler Kur’ân’da, “İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir”1 diye tanımlanırlar. Müslümanın hâline bakınız ki, israfıyla ne hallere düşüyor!
Kanaat ve iktisadın zirvesinden insanlığa seslenen yüce Peygamberimiz (asm) maksatsız ve faydasız harcamalar için, “Her israf edilen haramdır”2 buyurmuştur.
“Evinizin önünden bir nehir aksa, abdest bile alacak olsanız, suyu ihtiyaçtan fazla kullanmayınız” tavsiyesi de Resûlullah’ın (asm). Bu, suyun zayi olmasından değil, iktisat eğitimini vermek içindir.
Hakim-i Mutlak (cc), bir âyette, “Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez”3 emrini verir. Bir diğerinde de, “Elini büsbütün açıp malını harcama ki, kınanıp açıkta kalmayasın”4 îkazında bulunuyor.
Dipnotlar:
1- İsra Suresi: 27.; 2-Keşfü’l-Hafâ, 2:125. 3- A’râf Suresi: 31.; 4-A.g.e., İsrâ, 31.
Benzer konuda makaleler:
- Hz. Yusuf Peygamber ve ekonomik kriz yönetimi
- Şeytanın kardeşi kimdir?
- Ramazan-İktisat-Şükür Risaleleri
- Acıkmadan yeme, doymadan kalk
- Müsrif mü’min, muktesit İsveçli ve Japon!
- İktisat, manevî bir şükürdür
- İktisatsız ve adaletsiz davrandığımızdan musîbetleri çekmiyor muyuz?
- İsraf tuzağı
- Ramazan, israf ayı da değil!
- Billûr Tanesi
İlk yorum yapan olun