Spor ve sanat iyileştirir

Gençlerin enerjilerini, helâl dairesinde kullanabilmeleri çok önemlidir. Kullanılmayan veya yerinde kullanılmayan enerji sıkıntı verir. ‘Yapma, etme’den ziyade ‘şöyle yapalım, böyle yapalım’ yaklaşımı daha sağlıklıdır.

Bir sporla ilgilenen genç pek çok olumlu davranış kazanmış demektir.

Aynı durum musıkî için de geçerlidir. Sporun, sanatın hisleri kontrol etmede, iradeyi etkin kullanabilmede oldukça önemli katkıları vardır.

Bediüzzaman Hazretleri spor ve sanatla yakınen ilgilidir. Zaman zaman sabah namazlarından sonra yürüyüş yapar. Talebesi Zübeyir Gündüzalp bir kardeşe yazdığı mektupta: “Sıhhatin en büyük muhafızı üç nimet-i İlâhiyede; temiz hava, her gün yürüme ve yemekleri vaktinde saatinde yeme’ diyerek ölçüler verir. Bediüzzaman’ın eserlerinde kâinattaki musıka-i İlâhiyeyi derinden işiten ve hisseden bir kulağa sahip olduğu anlaşılır. Nitekim üç büyük düşman diye tanımladığı cehalet, zaruret ve ihtilâfı yok etme formülü içinde ‘sanat’ı da bir güçlü silâh olarak değerlendirir.

Gençlerimiz meşrû daire içerisinde şahane hür olmalıdır. Kimsenin İslâm’ın helâl kabul ettiği yaşama alanlarını daraltmaya hakkı ve haddi yoktur. Yürüyüşlerde karşılaştığımız insanlarla tebessümle selâmlaşıyoruz. Bu tür güzel tavırlar spora ve sporcuya yakışıyor. Sporcunun esnek, yapıcı, ekip ruhu taşıyan, sanata ilgili, medeni, konuşulabilen, üretken ve sosyal uyum noktalarında başarılı bir fert olması yakışandır. Spor ve sanat disiplininden geçen bir kişi, bedenine de zararlı olan haramlara karşı mesafelidir.

Gençlerimizin sporla, sanatla ilgilenmesi, şahsî, sosyal ve psikolojik pek çok noktalarda hayata önemli katkılar sunar. Ayrıca meşguliyetsizlikten gelecek pek çok stres gibi problemleri ortadan kaldırır.

Spor ve sanat, bir esma keşfidir, bunu gerçek anlamda başarmış insanlardan kimseye bir zarar gelmez.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*