‘Taklid’i kabullenen bir yanı var insanın: Nefis. Tahkikten hoşlanmayan, direten bir yönü de var: Nefis. “İmanınızı ‘Lâilâhe illellah’ ile yenileyiniz” Nebevî teklifini, insaniyetini gerçekleştirmek, yani tahkik etmek üzerine kuvvetli bir vurgu olarak anlayabiliriz. Yani ‘kendini tekrar etmek’ten kaçınmaya bir vurgu…
Kâinat, her an var edilme ihtiyacı içerisinde olduğunu aklı olanlara ilân ederken; kâinatı ve kendisini, kendi başına sürekli tekrar eden varlıklar olarak algılaması, muhakkak ki insanı rahatsız edecektir. ‘Taklid’in kaynaklandığı “kültür” tam da bu noktadır, denilebilir. Taklidi doğuran bu kültür, kâinat algısını “düzeltmek” için gönderildiğini ilân eden bir ‘mesaj’ın takipçileri tarafından yaşatılmamalı. Mesajı yaşayarak insanlığa ders veren Nebî’nin (Aleyhissalâtü Vesselâm) bütün söz ve davranışları bu perspektiften değerlendirilmeli…
Sultan-ı Kâinat’ın san’atını, yine O’nun Kelâmı ile birlikte okuma çalışmasına “Lâ ilâhe illallah” talimi diyebiliriz. Kur’ân’ın iman eğitimini, milyonları bulan okuyucusunun da tasdik ettiği gibi, mükemmel şekilde keşfeden Risâle-i Nur ‘yeni dünya’ya ‘Lâ ilâhe illallah’ı okuyan bir eser olarak sunulmayı bekliyor.
Yeni bir dünya görebilmemiz için, her daim yeniden var edilme ihtiyacı içerisindeki ‘yeni dünya’ ile, onun bir parçası olan ‘Yeni Asya’, sürekli yazmakta olan kudret kaleminin nakışlarını okuyacak müşahitlerini bekliyor. Kur’ân’ın maksadını, hiçbir şeye âlet etmeden, bütün çıplaklığı ile ortaya koyan eserlere bütün dünya ihtiyaç duyuyor. Gayretimizi bu meraklı ve lezzetli çalışmaya yönlendirmeliyiz.
Benzer konuda makaleler:
- En dehşetli vahşetlere fetva veren medeniyet!
- Kolaya kaçmak nefsin işidir
- Cehennem lüzumsuz değil
- Fıtrî olan imanın nurunu istemek
- İç Alemdeki Her Mânâ Kabullenilmiş Değildir
- Kuantum ölüm ve kuantum kıyamet
- Risale-i Nur’u niçin çok okumalıyız?
- Her Yeni An, Yeni Bir Başlangıç
- Bir Mahkeme-i Kübrâ var!
- Bir Mahkeme-i Kübrâ var!
İlk yorum yapan olun