İsrail’in bağımsız (!) Araştırma Komisyonu

ABD yönetiminin İsrail’in Gazze konvoyuna yaptığı vahşi saldırıya ilişkin olarak kendisinin ‘bağımsız’ (!) araştırma yapma teklifini desteklemesiyle uluslar arası hukuka ilişkin çok bilinen bir gerçek bir kez daha teyit edildi: Uluslar arası hukuk güçlüler hukukudur. Yaptırımı yalnızca güçsüzlere işler.

Avrupa Birliği de Amerika’nın bu desteğinin ardından, araştırma komisyonuna dahil edilecek iki sözde bağımsız üyeyi yeterli görerek, bu komisyonu desteklediğini açıkladı. Halbuki biri İrlandalı diğeri Kanadalı bu iki kişinin oy hakkı bile olmayacak.

Bu müthiş bağımsız araştırma komisyonunun sonuç raporunu bütün basını atlatarak size şimdiden duyuralım isterseniz:

“Yapılan bağımsız ve tarafsız soruşturma sonucunda, olayın gerçekleştiği uluslar arası sular denilen bölgenin beşbin yıl önceki büyük yer hareketleri sonucu Akdenizi oluşturan çöküntü öncesi o zamanın İsrail’in toprakları içinde kaldığı, dolaysıyla bırakın karasularını, kara ülkesi içinde yer aldığı, gemide bulunan ‘saldırganlar’ın çocuk bilyesi görünümlü türü henüz belirlenemeyen mermileri, sapan görünümlü modern ötesi silâhlarla atarak, İsrail askerlerini yaraladığı, bu yüzden askerlerin tamamen meşrû müdafaa çizgisi dahilinde kalarak, plâstik mermilerle ateş ettikleri, ancak saldırganların mermilerin üzerine atlayarak hızını arttırmaları sonucu plâstik mermilerle, henüz belirlenemeyen bir şekilde, öldükleri, bu olaylarda İsrail devletinin hiçbir kusurunun olmadığı, aksine olayda harcanan mühimmat, operasyona katılan askerlerin harcırahları ve akaryakıt giderlerinin gemiye barış gönüllüsü adı altında saldırgan yerleştiren ülkelerce ödenmesi gerektiği, bu barışçı müdahalede altıyüz kişiden yalnızca dokuzunu öldürdüğü için İsrail’e Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.”

Çok mu abartılı geldi? Meşhur komisyon kurulup da sonuç raporunu yazdığında bu yazıyı bir kez daha okumanızı tavsiye ediyoruz.

Bu arada İran hükümeti tamamen kendi tezgâhladığı bir yardım gemisini Gazze’ye gitmek üzere yola çıkardı. İkincisini de yakında çıkaracağını açıkladı. Akdeniz’de suların iyice ısınmasına yol açan bu adımın, neler getireceğini, İsrail’in nerede ve nasıl müdahale edeceğini göreceğiz.

AB ülkeleri ise ablukanın hafifletilmesi yönünde bir plan hazırlamış. İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in de İsrail’de yaptığı görüşmelerde ablukanın birkaç gün içinde hafifletilmesinde anlaşmaya varıldığını açıklaması kimseyi ikna etmedi. İsrail’in ablukayı kolay kolay kaldırması beklenmiyor. Göstermelik olarak belli gıda maddelerinin girmesine izin verecek, destekçi medya bunu dünyaya büyük bir hayır işlenmiş gibi gösterecek, ama Gazzeli çocuklar ölmeye devam edecek.

Hükümetin uluslar arası araştırma komisyonu kurulmaması halinde, bütün ticarî anlaşmaları iptal etmesi ve siyasi ilişkilerin kesilmesi yönünde karar alacağına dair söylentilere itibar etmiyoruz. Belki bazı basit adımlar atılarak Türkiye’nin kararlılığı gösterilebilir. Ama onlarca yılda kurulan ve çok çeşitli çevrelerin paydaş olduğu ilişkilerin kolaylıkla bozulabileceğini düşünmüyoruz.

Görünen o ki; önümüzdeki günlerde İsrail’le gerginlik, PKK terör eylemleriyle paralel bir şekilde artmaya devam edecek. Umarız bu karamsar yaz havası kısa zamanda dağılır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*