Nur Cemaati Ferîd Makamında

Şahs-ı manevî olan Nur Cemaati Ferîd makamına mazhardır

Risâle-i Nur’un şahs-ı mânevîsi ve o şahs-ı mânevîyi temsil eden has şakirtlerinin şahs-ı mânevîsi
“Ferîd” makamına mazhar oldukları için, değil husûsi bir memleketin kutbu, belki-ekseriyet-i mutlaka
ile-Hicaz’da bulunan kutb-u âzamın tasarrufundan hariç olduğunu. Ve o­nun hükmü altına girmeye mecbur değil. Her zamanda bulunan iki imam gibi, o­nu tanımaya mecbur olmuyor. Ben eskide, Risâle-i Nur’un şahs-ı mânevîsini o imamlardan birisini zannediyordum. Şimdi anlıyorum ki, Gavs-ı Âzamda kutbiyet ve gavsiyetle beraber ferdiyet dahi bulunduğundan, ahirzamanda, şakirtlerinin bağlandığı Risâle-i Nur, o ferdiyet makamının mazharıdır. Bu, gizlenmeye lâyık olan bu sırr-ı azîme binaen, Mekke-i Mükerremede dahi-farz-ı muhal olarak-Risâle-i Nur’un aleyhinde bir îtiraz kutb-u azamdan dahi gelse, Risâle-i Nur şakirtleri sarsılmayıp, o mübarek kutb-u azamın îtirazını iltifat ve selâm sûretinde telakkî edip, teveccühünü de kazanmak için, medar-ı îtiraz noktaları o büyük üstadlarına karşı izah etmek, ellerini öpmektir.

Kastamonu Lâhikası, s. 145.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*