Risale-i Nur bütün ilimleri içinde taşır

altÇağdaş bir Kur’ân tefsiri: Risale-i Nur…

Kur’ân-ı Kerîm’de; “Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, Kitab-ı Mübin’de bulunmasın” (En’am Sûresi 59) buyurulduğu gibi, O’nun hakikî bir tefsiri olan Risale-i Nur’da da her ilim vardır.

Bediüzzaman Hazretleri de, Risale-i Nur’u telif ederken, şaşırtıcı bir şekilde ilmi izahlar getiriyor. Hatta Risale-i Nur’da anlatılan bazı ilmî meseleler, bugün dahi tam olarak anlaşılabilmiş değildir. “Zaman ihtiyarlandıkça Kur’ân gençleşiyor” hakikatinde olduğu gibi, yıllar geçtikçe Risale-i Nurlar da daha iyi anlaşılıyor.

Risale-i Nur’da anlatılan hakikatler, başka hiçbir tefsirde bulunmayan en derin meseleleri, en ilmî mevzuları, hemen herkesin anlayacağı dilde gayet net olarak yer almaktadır. Uzaydan bahsederken, “manzume-i şemsiye denilen, küremizle beraber on iki seyyare” diye, yıllar önce 12 gezegen olduğunu söylemiş ve bugün bu gezegenlerin varlığı isbat edilmiştir. Hava zerrelerinden, esir maddesinden, kandaki alyuvar ve akyuvarlardan, demirin indirildiğinden, madenlerin yer altına depolandığından bahsetmiş ve bütün ilimlerden doğru bir şekilde haber vermiştir. Bediüzzaman, kendisini sadece bir medrese hocası olarak görenlere karşı şöyle der: “Risâle-i Nur’u anlamıyorlar, yahut anlamak istemiyorlar. Beni skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bütün müsbet ilimlerle, asr-ı hâzır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. Bu hususta en derin meseleleri hallettim. Hattâ bu hususta da bâzı eserler telif eyledim.”

Evet, Risale-i Nur, fen ilimleri ile din ilimlerini birleştirdiği için, her iki ilim dalının da en ince teferruatına kadar her meselesine hakim ve söz sahibidir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*