Risale’ye bandrol engeli basın hürriyetine aykırı

Demokrat Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Naci Tepir, bugün 91’inci gününe giren Risale-i Nur′a getirilen bandrol engelini değerlendirdi.

3 ay önce başlayan uygulamanın adalete, hukuka ve yargı kararlarına aykırı olarak devam ettiğini dile getiren Tepir, Risale-i Nurların torba yasaya eklenecek bir madde ile kamulaştırma çalışmasını da basın hürriyetine aykırı olarak değerlendirdi. Böyle bir uygulamanın Risale-i Nur gibi eserlerin okuyucusuyla hür bir şekilde buluşmasını engelleyeceğini anlatan Tepir, “Basım ve neşrini siyasî iktidarların keyfî tutumlarına da maruz bırakabilir. İşte dini, siyasete alet etmenin en bariz bir misali” diye konuştu.

Risaleler insanlığa hediye edildi

Risale-i Nurların, Müellifi Bediüzzaman Said Nursî tarafınfan bütün insanlığa hediye edildiğine dikkati çeken Tepir, şınları kaydetti: “Bu hal, 90 seneden bu yana başta Îman, Kur’ân hizmeti olarak, orijinal tesbitleriyle siyasî, sosyal, kültürel ve bir çok sahada bütün insanlığa eşsiz hizmetler sunan, çağımızın eşsiz Kur’ân Tefsiri “Risale-i Nur Külliyatı”nın asıl gayesine, hedefine ve takip ettiği hizmet metoduna zıttır! Çünkü, Müellif-i Muhteremi kendisine ilhamen yazdırılan bu mu’cizevî tefsirini, Devletin tekeline değil, bütün insanlığa hediye edilmiştir! Bunu eserlerinde açık açık beyan etmiştir.” Bu uygulamanın hangi düşünceyle yapılırsa yapılsın böyle kutsî bir hizmete mani oldunduğunu dile getiren Tepir, “vebali büyüktür! Saflık yapıp da bu zulme rıza göstermek dahi zulümdür! Buna sebep olanlar ve rıza gösterenler dahi bu vebali taşıyamayacaklardır” dedi.

Risaleye bandrol engeli basın hürriyetine aykırı

Demokrat Eğitimciler Derneği (DED) Genel Başkanı Naci Tepir, Risale-i Nurlara getirilen bandrol engelinin basın hürriyetine aykırı olduğunu savundu. Tepir, bugün 91’inci gününe giren Risale-i Nur’a getirilen bandrol engelini değerlendirdi. 3 ay önce başlayan uygulamanın adalete, hukuka ve yargı kararlarına aykırı olarak devam ettiğini dile getiren Tepir, Risale-i Nurların torba yasaya eklenecek bir madde ile kamulaştırma çalışmasını da basın hürriyetine aykırı olarak değerlendirdi. Böyle bir uygulamanın Risale-i Nur gibi eserlerin okuyucusuyla hür bir şekilde buluşmasını engelleyeceğini anlatan Tepir, “Basım ve neşrini siyasî iktidarların keyfi tutumlarına da maruz bırakabilir. İşte Dîni, Siyasete alet etmenin en bariz bir misali” diye konuştu.

Bakanlık bütün eserleri basamaz

Risale-i Nurların devlet tekeline alınması durumunda Kültür Bakanlığının eserlerini  bir bölümünü basamayacağı yönündeki endişesini dile getiren Tepir şöyle konuştu: “Bediüzzaman Said Nursî’nin 1921 sonuna doğru Ankara’ya geldiğinde, TBMM Riyaset odasında, Mustafa Kemal ile namaz konusunda ve 50 – 60 milletvekilinin karşısında yüksek sesle tartışmaları ile Ahir Zamanda ortaya çıkan Deccal ve Süfyan konularını anlatan 5. Şuâ ve buna benzer sair konuları da neşredebilecek mi? Hem de bu ilim hazinesinin muhtevasını okulların ders kitaplarına koyabilecek mi? Aksi taktirde denilir ki “Gölge etme, başka ihsan istemez.” Tepir değerlendirmesinde, “Şimdiye kadar milyonlarca insanın okuyup çok istifade ettiği, 70’e yakın dünya diline çevrilmiş olan, üç ay öncesine kadar onlarca yayınevi tarafından serbestçe basıla gelen bu eserlerin neşrini devletin tekeline almayı öngören, evrensel hukukun temel ilkelerine ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası hukukî anlaşmalara aykırı olan bu tutumu şiddetle kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*