On Birinci Mes’elenin Haşiyesinin Bir Lâhikası’na kaynaklık eden âyet Âyetü’l-Kürsî’den sonra gelen iki âyettir. Mânâları şöyledir: “Dinde zorlama yoktur. Artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır.
Âyet, dinde zorlama olmadığını, hak ile batılın birbirinden iyice ayrıldığını, tâğûtları reddeden ve Allah’a iman edenlerin kopmaz bir kulpa yapışmış olacağını, iman edenlerin dostlarının Allah olduğunu, inkâr edenlerin ise tâğûtlarını dost edinmiş olacaklarını gündeme alan mesajlarıyla sanki çağımıza hususî bir biçimde hem şefkatle, hem de tokatla bakıyor gibidir. Üstad Hazretleri de bu iki âyetten ebced hesabıyla çağımıza bakan tarihler çıkarır.2 Bu tarihlerden birisi de, “İnkâr edenlerin dostu tâğûtlardır” cümlesinin ebced hesabı ile karşılığı olan 1417 tarihidir. Ki, içinde bulunduğumuz rûmî yıl 1426; hicrî yıl ise 1432’dir.
İnsan iman ettiğinde, Allah yolunda kopmaz bir ip olan Allah’ın kitabına sımsıkı bağlanır. İnkâr ettiğinde de, kendisine bağlanacağı, inanacağı, kulu ve kölesi olacağı bir “tâğût” bulur. Yani ya Allah’a iman eder, Allah’ın kulu ve kölesi olur, yalnız Ona ibadet eder, yalnız Ona sığınır ve yalnız Ondan yardım ister. Onun için yaşar, Ona döneceğini ve Ona hesap vereceğini bilir. Ona ve Onun dinine hizmet eder. Ya da Allah’a iman ve itaat etmez, ama dünyevî putların kölesi olmaktan da kendini kurtaramaz.
Yani, yol ikidir. İnsan, iki yoldan birisini tercih etmekle mükelleftir. Allah’a îmân ederse Allah’ı dostu bulacak, Allah’a dost olacak, Allah’ı sevecek, Allah’ın rızâsını arayacak, Allah tarafından sevilecek ve Allah’tan yardım görecek; Allah’ı bırakıp tâğûtları tercih ederse, aydınlıktan karanlığa çıkacak, tâğûtları tokatları gibi yüzünde şaklayacak. Yani bir yanda Allah’a iman, itaat ve teslimiyet, diğer yanda tâğûtlar. Bu, tarih boyunca böyle ola gelmiştir.
Demek insan Allah’a iman etmemekle kolay ve hafif bir yol bulduğunu boşuna zannetmektedir. Aslında en zor ve en çetrefilli çıkmaz bir sokakta yuvarlanmaktadır. Dünyevî putların kahrını çekmek daha zor ve daha sıkıntılıdır çünkü. Kendisine karşı kusur işlediğinde affı ve bağışlaması yoktur. Yağcılık yaptığında şefkatini, merhametini ve mükâfatını görmez.
İnşaallah; “Allah’a iman” noktasında dünya çapında bahar sancıları yaşıyoruz. Baharda bereket ve hayat getiren fırtınalar ve tecelliler bazen ağır gelebilir, şiddetli olabilir, göz yaşartabilir. Ama dünyada dünya için yaşamıyoruz. Allah için varız ve Allah’a döndürüleceğiz. O halde vereceğimiz bedel, göreceğimiz mükâfat yanında elbette çok ucuz düşecektir. Çünkü Allah cömerttir, Allah zengindir, Allah kadir-kıymet bilendir, Allah en iyisiyle karşılık verendir, Allah ihsan ve ikram edendir, Allah unutmayandır, Allah ölümsüzdür. Allah inananlarla beraberdir.
Bununla beraber, Cenâb-ı Hakk’ın, iman, hidayet, huzur ve muvaffakiyet nimetlerini bize pahalı vermemesi, elbette duâmız ve dileğimizdir. Binaenaleyh, verilen bu tarihleri gelecek bahar noktasında hayra yormalı ve vazifemize devam etmeliyiz.
DUÂ
Ey Câmi-u Rahîm! Kışımızı bahara çevir! Baharımızı cennete tahvil eyle! Bize küfran-ı nimet verme! Gönlümüzü şükran-ı nimet ile tezyin eyle! Kalplerimizde merhamet kıl! Aklımıza muhakemeyi hâkim eyle! Ehl-i imanı fitne ve fesattan muhafaza kıl! İslâm’a ve Müslümanlara inayetini lütfeyle! Âmin!
Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi, 2/256, 257
2- Asâ-yı Mûsâ, s. 79
Benzer konuda makaleler:
- Tağutlar
- Celcelutiye kasidesi ebced ve cifir hesabıyla yazılmıştır
- Hidayet büyük bir nimettir
- Duâlarımızın kabul olması için
- Ebced hesabı makbul ve umumî bir düstur
- Tanımlanması zor, fakat müthiş bir kuvvet!
- Yâ vekîl!
- Anne ve baba hakkı
- “Gâsikın izâ vekab”
- Allah’tan korkmalıyız!..
1963 Mersin Gülnar doğumlu olan Süleyman Kösmene, ilköğrenimini doğduğu köy olan Yarmasu köyünde yaptı. 1981 Mersin İmam-Hatip Lisesi; 1986 Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Milli Eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Yeni Asya Gazetesi Fıkıh Günlüğü köşesinde günlük yazılar yazmakta olan yazarımız, İstanbul’da yayın yapan Bizim Radyo’da ve EuroNur.tv’de programlar yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
İlk yorum yapan olun