Ayasofya’nın bayramı ne zaman?

Hamdolsun ve şükrolsun ki, Türkiye’de ve dünyada şevk verici bayram namazı manzaraları ortaya çıktı. Bütün camiler dolup taşarken, eller duaya kalktı. Bir anlamda 1.5 milyar Müslüman yeniden kucaklaştı, kaynaştı, barıştı ve manevi alemlerde bir ittihad meydana geldi. İnşallah manevi alemlerdeki ittihad, maddi alemlere de yansır ve yeryüzündeki kan ve gözyaşları siner ve diner…

Sayıları belki de milyonu bulan camiler, mescidler ve meydanlar Kurban Bayramı vesilesiyle şenlenirken bir cami var ki bu sevince, bu coşkuya ev sahipliği yapamadı. “Fethin sembolü” olan Ayasofya Camii bu bayramda da tekbir seslerine kavuşamadı.

Başka bazı ülkelerde de tekbir seslerine kavuşmayı bekleyen camiler vardır, ama hiç biri Ayasofya kadar çileli olamaz. Çünkü Ayasofya, komşusu olan Sultanahmet Camii’nden yankılanan tekbirleri ve tehlilleri duyabildiği halde kendisi bundan mahrum. Tapusunda bile ‘cami’ yazdığı halde ezan sesi duyulmuyor. Hatta, görevli imam hatibi olduğu halde cemaate hasret! Niçin? Bu sorunun makul bir cevabı yok. “Tek parti” devrinde keyfî bir şekilde cami olmaktan çıkarılmış ve bir daha cami olamamış. Pek çok siyasetçi de Ayasofya’nın yeniden aslî hüviyetine çevrilmesi gerektiğini ifade etmiş, ama bu vaat sözden fiile geçememiş.

Ayasofya’nın mahzun hali, komşusu olan Sultanahmet Camii’nde okunan ‘Kurban Bayramı hutbesi”nde de dile getirilmiş. İstanbul Başvaizi Mustafa Akgül, “Ayasofya ağlıyor, Ayasofya mahsun. Ayasofya, cami olarak açılmalıdır. Allah’ın izniyle bir gün bayram namazını Ayasofya’da kılacağız inşallah” demiş. (AA, 15 Ekim 2013)

Başka bir kaynağa göre ise vaiz Akgül şunları da söylemiş: “Paketler açılıyor, birçok kardeşlerimiz de paketlerden istediklerini dile getiriyorlar. Biz de memnun oluyoruz, çünkü herkes istediğini isteyebilir. Peki ama bizim şu bayramda paketlerden bir talebimiz yok mu? Sultanahmet bugün cemaatle doldu taştı. Ancak Ayasofya cemaatten mahrum. Ayasofya ağlıyor, mükedder. Ayasofya’nın açılması için daha kaç paket bekleyeceğiz? Ayasofya büyük olduğu için mi paketlere sığmıyor? Bir gün Ayasofya cami olarak açılmalıdır. Bizim talebimizi de sizin namınıza buradan seslendiriyorum; ‘Allah’ın izniyle bayram namazını beraberce kılacağız.” (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24920622.asp)

Bin defa haklı bir talep değil mi? “Paket” hazırlayıp açıklayanlar muhtemelen, “Bu kadar da talep olmaz ki? Ne zaman ‘yeter’ diyeceksiniz!” diyebilirler. Tabii ki bu düşünce, millete dayanan siyasetçilerin sahip olabileceği bir bakış açısı değildir. Daha çok ‘iyileştirme paketi’ hazırlanması lazım, çünkü neredeyse bir asırdır bu milletin haklarına el konulmuş, kendi vatanında ‘gurbetçi’ gibi yaşamak durumunda bırakılmıştır. Hem Ayasofya’nın ibadete açılmaması ne ile savunulacak? “Önce diğer camiler dolsun, sonra Ayasofya açılır” tezi de tartışma gerektirmeyecek ölçüde temelsizdir. Öyle olsa, Türkiye’deki camiler dolmadan yeni camilerin de yapılmasına itiraz edilirdi. Hem Ayasofya’nın tarihimizde de çok özel bir anlamı vardır. Bu cami, İstanbul’un fethinin nişanesidir ve Sultan Fatih’in millete vakfıdır. Caminin ibadete açılmasını geciktirenler, caminin vakfiyesindeki ‘beddua’dan da mı ürkmüyorlar, korkmuyorlar?

Ayasofya meselesini ‘bayram vaazı’ vesilesiyle gündeme taşıyan ‘hoca’mızı tebrik ediyoruz. Bu caminin ibadete açılması milletin talebidir. Böyle olup olmadığını merak eden millete sorabilir. Ki, bu mesele bir ‘anket’ meselesi de değildir. Ayasofya camidir ve inşallah çok geç olmayan bir günde yeniden asli vazifesine dönecektir.

İçinde bulunduğumuz bayram günlerini vesile edip, bu hususta Kâinatın Halıkı’na el açalım ve dua edelim. Sultanahmet Camii’ndeki vaazda da ifade edildiği üzere, inşallah Ayasofya’nın cami olduğunu öldükten sonra görenlerden olmayız. Hayattayken “Ayasofya Camii”nde bayram namazı kılmayı nasip etmesini Allah’dan dileyelim ve bu meseleyi gündemde tutalım. Hep birlikte…

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*