Bir sırrı ifşa ediyorum

Risale-i Nur satırlarında geçen bazı, kısa, ama çok derinliği olan, çok sırları ihtiva eden cümlelere, çoğu zaman dikkat etmeyiz.

Kavramak ve yaşamak için cümlenin üzerinde durup tefekkür etmek yerine, zaten kısacık bir cümle “anladım” der geçer gideriz.

Aslında geçip gittiklerimiz hayatımızın kim bilir hangi açmazlarına, hangi düğümlerine ve çözümsüzlüklerine deva olabilecektir, farkında bile olmadan öylesine okuruz.

Oysa insan Risale-i Nurlar’daki bu derin ve Kur’ânî olan, tam mücerrep tesbitleri, sathî bir nazarla okur geçer de, bu hakikatlerden birkaç tanesini allayıp pullayan ve pazarlayanların karşısında hayretlerini gizlemez ve hatta derdinin çözülebilme ihtimaline karşılık yarı malını vermeyi göze alabilir.

Bazen durumlarımız Hızırla karşılaştığı halde ona “Hızırı nasıl tanırım ve görebilirim?” diye soran kişinin durumu gibidir. Veya ihtiyaç içinde olduğu halde elindeki pırlantaların, elmasların kıymetini bilmeyen ve onlarla oyun oynayan ahmak bir kimsenin durumu gibidir.

Sır, galiba derdinin, ihtiyacının tesbitini yapıp, derman aramak niyetiyle okumakta gizlidir. Sır, sorular sormak ve sorularının yani yaralarının çaresini bulmakta gizlidir. Bunun içinde “kendini bilmek” denen aslında da “haddini bilmek” anlamına gelen enfüsi tefekkür yolculuğunu yapmak gerekecektir. Ancak böyle okumalar ve niyetlerle, hakikatler okunup, geçilip gidilmeyecek kadar elmaslaşacak, Hızırlaşacak, pırlantalaşacaktır.

Bizim problemimiz kanser gibi ciddî bir hastalığın farkına varamamak ve aspirinle tedavi etmeye kalkmak gibi bir durumdur. Bu yüzden Risale-i Nur satırlarından, mânevî yaralarımızı bulup iyileştirecek edviyeleri bulamıyoruz ya da bulsak kullanmıyoruz veya kullansak da tesiri azaltacak tedaviyi imkânsızlaştıracak mânevi hastalıklarımızdan kurtulmadığımız için yine deva bulamıyoruz.

İşte Risale-i Nur’da pek çok yaralara çare olabilecek, metodlar, bakış açısı, hastalıklardan korunma yöntemi usûlü ve tedavi üniteleri mevcuttur. Üstelik bunlar bazen kısacık bir cümle ile yani bir hap, (tablet) biçiminde ifade edilir, sunulur, bazen müellifinin düştüğü notla belirginleştirilir, bazen de ilâcın daha tesirli olabilmesi için kullanma talimatı ile verilir.

Bu sırlı cümlelerden birisi de, “Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve hakta bilmelisiniz.” düsturudur.

Bu cümleyi alın, insanın kendini keşfinden, gerçekleştirmesinden, şahsiyet oluşumundan tutun, aile içerisindeki sıhhatli iletişime ve daha büyük dairede İman-Kur’ân hizmeti yapan, hakka hizmet vazifesi görenlerin hizmetteki kutsiyeti kaybetmemeleri adına her dairede hayatî bir düstur olarak yaşayın.

Samimiyetin gücünün, hiçbir güçle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu ifade eden bu cümlede, aslında her şeyin sahibi olan Allah’a olan teslimiyetimizi doğrulamak mânâsı vardır. Âdeta kulluğu test etmek gibi derin bir mânâ ihtiva eder. Zira tevfik-i İlâhi’nin yar olmadığı bir durumda, bütün dünya yanınızda olsa da bir anlam ifade etmeyecektir. Hz. Yunus’u, Hz. İbrahim’i içinde bulundukları o imkânsız durumdan kurtaran sır işte bu sırdır. Yani “Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve Hakta bilmelisiniz.” sırrıdır.

Bu sır, aynı zamanda insanın ahlâkını koruyan şahsiyet dağılmalarına, karakter bozulmalarına mâni olan bir sırdır. Zira temelinde sapa sağlam bir iman barındırır ki bu iman insanı her tarafa eğilip bükülmekten, kişiliksizlikten, kaypaklıktan, riyakârlıktan, dalkavukluktan ve münafıklıktan koruyan bir dinamiktir.

Bu sır, İman-Kur’ân hizmeti yaparken kuvveti akılda, parada, gücün yanında yer almakta, sayıca çoklukta, siyasette gören anlayışı da tamir eden bir sırdır.

Bu sır, aile içerisinde sözüm ona eşler arası ilişkileri düzeltecek sefihane telkinler ve siyasetlerle yitirilen masumiyeti de onaracak ve insanın çaresiz kaldığı durumlarda bir iksir gibi çare olacak bir sırdır.

İşte keşfedebildiğim bu vechelerle, bu sırlı cümlelere bakıldığında sırrın sırrı güneş gibi daha da parlayacak ve aslında bizi bu sırlar daha bir insan edecektir.

Yasemin Yaşar

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*