Bir vatan derdi birikti küçücük bir karada

GÜNÜN TARİHİ: 10 Haziran 1960

Yaklaşık 600 Demokrat Partilinin 11 ay müddetle acımasızca yargılanmış olduğu Yassıada Duruşmalarından bir sahne.

Askerî cuntanın silâh zoruyla iktidardan devirmiş olduğu Demokrat Başbakan Adnan Menderes ile Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın 10 Haziran (1960) günü Yassıada’ya getirilmesiyle birlikte, Demokrat Partisi kadrosunun 450 günden fazla sürecek kahırlı, çileli, işkenceli günleri başlamış oldu.

Uyduruk yargılama süreci 14 Ekim 1960 günü başladı. Bu tarihe kadar, Yassıada’ya Demokrat Partili olduğu tesbit edilen yaklaşık 600 maznun daha getirtildi.

Aylarca işkenceye tabi tutulduktan sonra, Yüksek Adalet Divanı isimli lânetlik bir mahkemede 19 ayrı dâvâdan yargılanan Demokratlar, 11 ay devam eden duruşmalar esnasında türlü hakaretlere de maruz bırakıldılar.

Aylarca süren baskı, hakaret ve işkenceler sonunda, Demokrat Partili 9 kişi Yassıada’da vefat etti. İki kişinin de, gördüğü muameleyi haysiyetine yediremediği için intihar ettiği belirtildi. Böylelikle, kahır ve işkenceden vefat edenlerin sayısı 11’i buldu.

30 Mayıs 1960 günü Ankara Harp Okulu penceresinden atılan İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik, 16-17 Eylül 1961’de idam edilen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Başbakan Adnan Menderes’le birlikte, darbe tasarrufları sebebiyle vefat edenlerin yekûnu 15’i bulmuş oluyor.

Şimdiye kadar tesbit edebildiğimiz Yassıada’daki diğer demokrasi şehitlerinin isim ve unvanları şöyledir: Dr. Lütfi Kırdar (İstanbul milletvekili, Sağlık Bakanı), Gazi Yiğitbaşı (Afyon milletvekili, İstiklâl Madalyası sahibi, Bediüzzaman’ın sâdık dostu), Yusuf Salman (İstanbul milletvekili), Lütfü Şaylan (Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyesi), Yümni Üresin (emekli general ve bakan), Nuri Yamut (emekli Genelkurmay Başkanı), İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay ve eski Savunma Bakanı Kenan Yılmaz.

Bunlara ilâveten Konya eski Valisi Cemil Keleşoğlu’nun da Yassıada’da intihar ettiği açıklanmıştır ki, bu açıklama katiyen şüphelidir. Tıpkı, 27 Mayıs Darbesinin üçüncü günü, yani 30 Mayıs gecesi işkenceyle öldürüldükten sonra Harp Okulu penceresinden aşağı atılan İçişleri Bakanı Namık Gedik için yalan yere yapılan “intihar etti” tutanağı gibi…

Yassıada duruşmalarından bir sahne.

Son olarak, duruşma sonrasında hastalanan veya ağır hapis cezasına çarptırılarak hayatı azaba çevrilen yüzlerce (en 400 kişi) Demokrat Partili mazlum vatan evlâdının olduğunu da unutmamak lâzım.

Hâsılı: Nimetler, külfetler mukabilindedir. Demokrasi nimetinin külfetini çeken ve en ağır şekilde bedelini ödeyenler, işte bu samimî Demokratlar olmuştur.

Yassıada mazlumlarından şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in Zindan Duvarları isimli şiirinden bir dörtlükle noktayı koyalım:

Bilmiyor gülmeyi sâkinlerinin binde biri;

Bir vatan derdi birikmiş bir avuçluk karada.

Kuşu hicran getirir, dalgası hüsran götürür;

Mavi bir gözde elem katresidir Yassıada.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*