Çaya düştü, vatandaş

Bu başlığı okuduktan sonra merak edep, bana, “Nasıl düştü” sorusunu yönelten okuyucularım olacaktır.

Tıpkı, bir tarihte, mahallemizin bakkalı hakkında, “Bakkal Yaşar çatıya düşmüş” haberini duyduğum zaman benim de merak edip, “Nasıl düşmüş” dediğim gibi…

Sordum, soruşturdum; bizim Bakkal Yaşar havadan yere değil, yerde, yola sıfır seviyede bulunan bir gecekondunun çatısına, bindiği bisikletle birlikte düşmüş meğer!

Dengesi bozulup, yoldan çıkmış olmalı.

Çaya düşen vatandaşın meselesi ise, başlı başına bir konu!

Hayat şartlarının her geçen gün bir önceki güne, hatta saate göre değiştiği ve ağırlaştığı günümüzde, gelen fahiş zamların ardından bir gün gaza, bir gün tuza; geçen gün de çaya düştü, vatandaş.

Yani, olağanüstü ilgi gösterdi.

Yapılan zamlarla ilgili erken açıklamaların ardından, marketlerde çay kavgası başladı; vatandaşlar birbirini haşladı.

Bulabilen, aldı; alamayan insanların eli ise, boşta kaldı.

“Cibali Karakolu” adındaki bir eski sinema filminde, kanuna aykırı işler çeviren mekâna, asayiş görevlisinin telefon ederek, “Baskına geleceğiz ha!” demesi, baskını haber vermesi misali erken yapılan fiyat artışı açıklamaları da, satıcının elini güçlendiriyor ve onlara, raflarını gözden geçirme, gereken tedbirini alma fırsatı veriyor.

Bırakın zammı, indirim açıklamaları bile fiyatlara bindirmeye yetiyor. Konut faizlerinin indirimiyle, fiyatlara bindirilmesinde olduğu gibi!

Piyasalar, zıvanadan; vatandaş da, çileden çıkmış durumda.

Teşbihte hata olmaz; “Camiyi çalan, kılıfını hazırlar” derler ya; vatandaşa eza veren; bir cihette, ceza veren işlerin kılıfı hazır, mazeretse, çuvalla.

Sadede gelelim:

“Çaya düştü, vatandaş” sözümüzden murat; dereden büyük, ırmaktan küçük akarsuya değil; her hanenin belli başlı temel ihtiyaç kalemlerinden biri olan ve onu demleyerek bazen üç kuruşluk bir keyif, bazen ekmeğe katık; çoğu zaman da, sohbet mekânlarının olmazsa olmaz ikramı olan ve kemali afiyetle içilen çay.

İşte, vatandaş zam lâfını duyunca, birkaç paket almak; hiç değilse birkaç zaman artışlardan korunmak için düştü çayın peşine.

Alınamaz hâle gelen birçok hayatî ihtiyaç maddelerinin peşine düştüğü gibi…

Ne garip şey, değil mi?

Ne hikmetse, her zaman, düşen sade vatandaş!

Herhâlde, “sade” olduğu için…

Karışığa, söyleyecek sözüm yok.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*