Dayanabilmek ve zafere ulaşmak!

Image
Evet, dünyadaki bütün olumsuzluklara karşı meşrû dairede kalıp dayanabilmek öyle her babayiğidin harcı değil, “er” kişinin harcıdır. Tarihe altın sayfalar yazdıran ecdadımızın bu güzel ve unutulmaz haslet ve özelliğinin devam etmesi en büyük tesellî kaynağımızdır.

 

Bolşevik baykuşlarına da, devrim yobazlarına da altından kalkamayacağı dersler verip onları kendi kazdıkları “gayya kuyularına” atan asrın bedîi, güzeli, müctehidi, imamı şimdi “Henîen leküm” diyerek meçhul kabrinde inanıyoruz ki “cennetâsâ” baharların nesîmini hissedip seyrediyor ve meleklerle birlikte bu güzel gelişmeleri alkışlıyor.

Çünkü o;
Zulme, hakarete, iftiraya,
Baskıya, ihanete, kargaşaya,
İstibdada, tahkire, dayağa,
Dipçiğe, karanlığa, zorbalığa,
Yalana, hıyanete, küfre,
Hileye, fesada, zındıkaya karşı yılmayarak, boyun eğmeyerek zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Zorluğa, hamakata, deliliğe,
Kanun ismi verilmiş keyfîliğe,
Masumların hatırı için zalimlerin zulmüne katlanıp, dayanarak zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Gençler için hapse, zindana, sürgüne,
Memleket ve ülke için gurbete, zora, hasrete,
Millet için sıkıntıya, hastalığa, hakarete,
Hakikat mesleği için mahviyete, mahrumiyete, densizliğe, kanunsuzluğa katlanıp, dayanarak zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Bâkî hayat için makama, servete, şana, şöhrete kıymet vermeyerek,
Rabbine kulluk için her türlü mahrumiyete, zillete, dehşete katlanarak,
İntikam yerine muhabbete, şefkate, sevgiye, kucak açmaya yer vererek zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Çalmak, almak, satmak yerine; vermeyi, bağışlamayı, dağıtmayı, paylaşmayı,
Şiddete karşı merhameti, affetmeyi, bağışlamayı tercih edip,
Kavgaya, dövüşe, savaşa karşı tamirata, sohbete, sulha kapılar açıp zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Menfaate, rekabete, hırsa bedel; fazilete, rahmete, merhamete,
Tembelliğe, gaflete, atalete, fütura karşı, azme, gayrete, hamiyete dayanarak,
Lezzete, keyfe, rahata karşı; sıkıntıyı, zahmeti, hasreti göze alıp zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Varlığa, bolluğa, çokluğa karşı; şükre, sabra, istiğnaya; dünyanın basit rutinleri olan şişeye, cama, oyuncaklara karşı, elmasa, zümrüte, inciye tâlip olup; onları bulma yolundaki uzun yola, çileye karşı, sâfîlikle, hilesizlikle, samimilikle, sebatla, dirençle, metanetle dayanarak zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Öfkeye, kine, nefrete karşı, sadelikle, gülümseyerek, muhabbetle, şefkatle, merhametle,
Kırmaya, öldürmeye, bozmaya karşı; tamirle, tebessümle, teselliyle,
Materyalizme, dinsiz felsefeye karşı, Kur’ân’la, Sünnet’le, hakikatle karşı çıkıp zafere ulaşmıştı!
Çünkü o;
Tecride, hücreye, işkenceye karşı; insanlıkla, adamlıkla, hakla, hukukla mukabele edip, medrese yerine hapishaneye, dâvâyı müdafaa etmek için de mahkeme salonlarına katlanarak zafere ulaşmıştı!
Zalimlere ve gaddarlara karşı şefkat, mertlik, cesaret; cahillere ve masumlara karşı imanın kudsiyeti ve hamiyetiyle, ilimle, ahlâkla, faziletle çileyi siper edip dayanabilmek!
Allah için, Kur’ân için, peygamber için, hak için, dâvâ için “dayanılmaz” derecedeki zâlimliklere ve zulümlere dayanabilmek!
Bu yüce duygu ve hakları çiğneyip hiçe sayanlara dayanabilmek!
İşte, “Hür Adam”ı zafere taşıyan bu “dayanma gücü” idi! Ne mutlu imtisâl edip, onun yolunda gidenlere!
Ve selâm olsun bu niyeti devam ettirenlere!

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*