Hiç dikkatinizi çekti mi, bilmiyoruz.
Garip bir Paralel Devlet Yapılanması fitnesi var, derin mahfillerin mutfağında pişirilen.
Yani kısaca PDY dedikleri mesele.
Ve bu fitne ne hikmetse sadece cemaatler üzerinde kaynatılıyor.
Gün geçmiyor ki bir cemaat, bir hizmet grubu, bir tarikat yapılanması bu tür ithamlara maruz kalmasın.
Peki iyi de…
Bu ülkede sadece cemaatler ve dini hizmet grupları mı var?
Niçin ısrarla cemaatler topun ağzına konuyor?
Bir iki menfi örnekle tüm cemaatler suçlanıyor?
Niçin?
Burada büyük bir fitne olduğu muhakkak.
Suçlamalar ise bir o kadar garip.
Diyorlar ki:
Bunlar orduya, emniyete, adalete, üniversitelere nüfuz ettiler…
Aman dikkat, “devleti ele geçirecekler…”
İddiaları işte bu.
Yani kısaca PDY diye bir “deve işkembesi” atıyorlar cemaatler üzerine.
Yahu ne kadar garip bir iddia ve suçlama bu.
Cemaatler ve tarikatlar niçin devleti ele geçirsin?
Devlet zaten bizim devletimiz…
Niçin ele geçirelim ki…
Aynı zamanda asker de bizim askerimiz, polis de bizim polisimiz, hakim ve savcı da bizim milletimizin adamları.
Burada çalışanlar ya kardeşlerimiz, ya akrabalarımız, ya da hemşehrimiz…
Yani…
Hepsi bizim insanımız.
Ülkenin bağrından çıkmış Anadolu insanı.
Bu nedenle,
Tamamen mantıksız bir suçlama bu devlete ele geçirme iddiası.
Realitesi olmayan bir düşünce bu aynı zamanda.
Peki…
Hal böyle iken cemaatler devleti ele geçirecek iddiası niçin gündeme geliyor?
Niçin dindar insanlar PDY diye itham ediliyor?
Bize sorarsanız fitne için.
Dindar kesimleri karıştırmak, onların ulvi hizmetlerine sekte ve darbe vurmak, asli vazifelerinden uzaklaştırmak ve bu kesimleri tam bir kargaşa içine sürüklemek için.
Peki hiç yok mu?
Cemaatler içinde devlete nüfuz etmeye, bazı kurumları ele geçirmek için plan ve program yapanlara ne diyecesiniz?
Bu sorunun cevabını bir uyarı ile vermek istiyoruz.
Bu noktada tüm dine hizmet eden grup ve cemaatlere mühim bir sözümüz var.
Evet…
Cemaatlerin kahir ekseriyetinin “devleti ele geçirme” diye bir planı yoktur.
Her kesim Allah rızası için fertleri irşat etmek için uğraş vermekte.
Şayet herhangi bir cemaat içinde “Devleti ve kurumlarını ele geçirme” gibi fitne bir fikre sahip biri var ise…
Bu adam ısrarla bu fikrin peşinde ise.
Organizasyonlar yapıp bir takım makamlara adam yerleştirmek için karanlık işler yapıyorsa…
işte O kişi…
Ya derin devletin adamıdır…
Ya derin devletin oyuncağı haline gelmiş bir tiptir…
Ya da kaş yapayım derken göz çıkartan ahmak biridir…
Bu kesin…
Yaşanan acı tecrübeler bunu söylüyor bize.
Şöyle bir içtimai olaylara bir bakınız.
Böyle bir fikre sahip insanlar genellikle lider kadrosu içinde yer alır ve derin güçler doğrultusunda fitne kaynatmaya devam ederler.
Sonra da güya devlet içine yerleştirdikleri kadroları kendi elleri ile tahrip ederler.
İşte Hizmet Hareketinin acı durumu ortada.
Mantıksızca “devleti ele geçireceğiz” diyenler hep derin devletin uzantısı çıktılar.
Binlerce insanı perişan ettiler.
Bunları niçin bu gün yazıyoruz?
Ne yazık ki yine bir derin devlet projesi işleme kondu.
Bazı gruplar üzerinde yine aynı fitne kaynatılmakta.
Son sözümüz ise cemaatlere!..
Tüm hedef maksadı dine hizmet olanlara yani!..
Bu kadar acı tecrübelerden sonra…
Allah rızası için bu tuzaklara düşmeyin.
Ferasetli olalım.
Çünkü;
Bu millet bizim, tüm kurumları ile bu devlet bizim devletimiz.
Niye ele geçirelim ki…
O zaman “Devleti ele geçirelim” diyen fitne tiplerin fitnesine karşı hep birlikte uyanık olalım.
Benzer konuda makaleler:
- “Derin”lerde aranan sır
- Ergenekon Destanı (!)
- 15 Temmuz ve Derin Devlet
- Mafyatik devlet
- Derin Devletle Milletini Korkutan Başbakan!
- Yeni Asya’nın duruşu diğer cemaatlere örnek olmalı
- Bütün Alanlar Milletin Alanıdır
- 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz şeytan üçgeni
- Baba devletten, hizmetçi devlete
- Risale-i Nurun sadeleştirilmesi ve 15 Temmuz
Hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra feda edilmez!
İlk yorum yapan olun