Memleketimizden uzak kaldığımız bir haftalık Amerika seyahatimizde, vatanımızda bazı gelişmeler olmuş, hadiseler yaşanmış. Geçtiğimiz bu günlerde yazılarımızda bir duraklama olduysa da, yine de bu memleket hadiselerinin mühim bir-iki tanesine temas etmek istiyoruz.
Bunlardan bir tanesi, İstanbul boğazının iki yakasını tüp geçitle deniz altından sağlayacak olan Marmaray projesiydi. Bir Cumhuriyet bayramında açılan bu proje, gerçekten İstanbul’un trafiği açısından bayağı mühim bir işti. Millete, memlekete faydası olan her şeyi alkışlıyor, sebeb olanlara da teşekkürlerimizi bildiriyoruz. Tabii, memlekete bir çivi çakmayan, ama çakılan çivileri söken ve çakılacak çivilere de karşı çıkan o malum zihniyet, yine burada da marifetini gösterip, “istemezzzük!” nidaları atmışlar. Dedik ya, bu zihniyet memleketin hayrına olacak neye karşı çıkmadı ki? Cumhuriyet dönemindeki göze çarpan en büyük kalkınma hamlelerini atan rahmetli Menderes’in başında olduğu DP hükümetinin yaptığı her hayırlı hizmete karşı çıkıp, baltalamaya çalışmışlar. Babam anlatır, Ankara’da bir İstanbul caddesi vardır. Rahmetli Menderes, o zamanki Ankara’ya bayağı bir geniş cadde olarak orayı yapmaya başlayınca, İsmet İnönü meclis kürsüsünden “bu Menderes ne yapıyor, oraya uçak mı indirecek?” diye feryadı figanı kopartır. (aynı şeyi, İstanbul’daki vatan caddesi yapılırken de söylediği rivayet edilir) Şimdi orası göze bile gelmiyor ve birçok kimseye sorduğumuzda oranın neresi olduğunu bile bilen yok. Ancak bazı eski Ankaralıların bildiği; Gençlik parkı, stad otelinden, Yenimahalle’ye doğru giden bu yol, şimdi Ankara’ya çok küçük geliyor ve oraya şimdiye kadar da vasıtalardan başka bir şey indiği yok. Ne uçak ne de başka şey!Evet, işte bu kalkınma hareketleri, 60 ihtilalı döneminde akamete uğradıysa da, 1965 senesinde iktidara gelen AP hükümeti ve onun başı olan Demirel’in, memlekete yaptığı hizmetler de unutulmaz. Birçok yol baraj v.s gibi hizmetlerin yanında Boğaza yapılan ilk köprünün temeli de, AP hükümeti tarafından atılınca, o zaman yine, malum zihniyet ortalığı toz-duman etmiş, o zamanki anarşistleri de kullanarak, bir sürü anarşik hadiseler meydana getirmişlerdi. Gençlik günlerimde meydana gelen o hadiseleri hiç unutmam. O zaman da Ecevit, feryad-u figan ederek,”Demirel ne yapıyor? Zap suyunun üzerinde köprü yokken, bunlar boğaza, mutlu azınlığa köprü yapıyorlar!” deyip, bağırıp çağırıyordu.
Neticede köprü bitiyor fakat açılışı, 12 Mart 1971 ihtilal bozuntusunda alaşağı edilen Demirel ve AP hükümetine nasib olmayarak, ihtilalcilerinin icazetli hükümetlerine nasib oluyordu. Yine o da bir Cumhuriyet bayramında, bundan tam kırk sene önce açılıyordu. Biz de o zaman Ankara’dan gitmiştik ama kalabalıktan pek yaklaşamamıştık.
Eskiden Harem-Eminönü arasındaki arabalı vapurlarla zar-zor geçilen boğaz, köprü sayesinde rahatlayarak, kolay bir şekilde geçiliyordu. Hatta ben o zaman arkadaşlarıma diyordum ki,” yahu, köprünün başına geçeceksin, eline de koca bir sopa alacaksın ve eğer Ecevit köprüden geçmeye kalkarsa (kim bilir kaç kere geçmiştir?) kafasına bir tane vurup, ‘in bakayım aşağıya, doğru vapura! Sen karşı çıkıyordun köprüye’ diyeceksin” (tabii bizim bu gibi hareketlerimiz olmaz da işte, söz gelişi bunlara yapılacak bir hareket tarzı olarak söylüyorduk bunu) Bunlarda yüz yoktur. Yapılan hizmetlere insafsızca karşı çıkarlar ondan sonra da yüzsüzce, gelir o köprüden de, Marmaray dan da geçerler. Hizmetlere hizmet katmak lâzım. Şimdi Marmaray yapıldı diye boğaz köprüsü kapatılır mı? Allah; memlekete, millete yapılan her türlü hizmeti yapanlardan razı olsun.
Benzer konuda makaleler:
- Yarım asırlık hıyanet
- Rauf Tamer de öldü
- 27 Mayıs hicranı
- Aydın Menderes’e ilk hatim duâsını biz yaptık…
- Kocatepe mevlidi 2014
- Ankara’da karlı-kışlı hatıralar
- Uçan, kaçan kuşa deri yok!
- Nurs’tan sonra sıra, diğerlerine de gelecek mi?
- Ankara’da karlı-kışlı hatıralar
- Başbakan; Bir doğru söyledi, bir yanlış
vatanımıza hizmet edenlerden Allah Razı olsun Hayırlı yöneticilerle yonetilmeyi Allah nasip etsin inşallah