Mehmet Kutlular: Yeni Asya, Fethullah Gülen hareketine de, Ak Partiye de mesafeli olmalı

Takdim

Mehmet Kutlular, “MİT’çilere: Beni cemaatlerin aleyhine asla konuşturamazsınız” demiştir ve asla ki cemaat mensupları ile bir çatışma içinde olmamıştır. Ancak kendi Risale-i Nur meslek ve meşrebinde sebat ve sadakat göstermesi bakımından kendi mesleğine zarar verebilecek gruplara ve siyasi oluşumlara da hep mesafeli durmuştur.

Bunların başında ise Gülen hareketi ve Ak Parti siyasi oluşumu yer alır. Yani Mehmet Kutlular hem AKP, hem de Fethullah Gülen’e karşı Yeni Asya ve Risale-i Nur hareketinin mesafeli duruşunu her zaman korumuştur. Bu hareketlere karşı menfi bir tutum takınmamış, ama Risale-i Nur meslek ve meşrebini muhafaza etme noktasında dik bir duruş sergilemiştir. Bu duruş bu gün de geçerlidir.

Yeni Asya bu kesimlerin aleyhinde bulunmaz, ama her iki harekete karşı mesafesini de korumaya devam eder. Bu nedenle 6 Nisan günü dar-ı bekaya intikal eden Mehmet Kutlular’ın sözlerinden derlediğimiz ve güncelliğini koruyan bu kısa yazının başlığını, “Mehmet Kutlular: Yeni Asya Gülen hareketine de, Ak Partiye de mesafeli olmalı” şeklinde belirleyerek nazarlara sunuyoruz.

SaidNursi.de

“Fethullah Gülen’i kullanıp attılar”

Kutlular: Devlet, RP’yi tehlikeli ve aşırı görüyordu. Onun önünü kesmek için birini popüler ve saygıdeğer yapacak, ardından onun ağzından fetvalar çıkaracaktı. Fethullah Hoca, 28 Şubat sürecinde Yalçın Doğan’ın Kanal D’deki programında çıktı, “Erbakan’ın işi bitmiştir, emaneti ehline teslim etmesi gerekir” dedi. MGK’ya yönelik eleştiriler varken bu kuruma bir kutsallık atfetti. Şimdi aynı makam onu birinci tehlike gösteriyor. O güne kadar kullanıyor, işi bitince de bir kenara bırakıyor. Bırakırken de usulüyle, yavaşça bırakmıyor; öyle bırakıyor ki paramparça ediyor. (Bu satıra dikkat: 15 Temmuzun taşları 28 Şubatta döşenmiş. Editör Notu)

Fethullah Gülen için “Nur tarikatının lideri” deniyor…

Kutlular: Öncelikle Nurculuk bir tarikat değildir. Said-i Nursi, “Zaman tarikat zamanı değildir” demiş, İslama çağdaş bir yorum getirmiştir. Nurcu diye, Said-i Nursi’ye ve onun Nur Risaleleri’ne bağlı olan, onun ölçü ve prensiplerini kabul eden ve ona göre hareket edene denir. Ama risaleleri okuyup onu kendine rehber kabul etmeyenler de vardır.

Fethullah Hoca nurcu değildir

Kutlular:Fethullah Hoca’ya gelince; hiçbir zaman “Ben Nurcuyum” demedi ki bu arkadaş. “Ben şuculuktan, buculuktan nefret ederim” dedi. Ama belirli kesimler kasten onu Nurcu göstermek istiyor. Kendine göre bir anlayışı var, ona göre bir hizmet başlatmış.

Fethullah Gülen Nurcu olmadığına dair, Yeni Asya Gazetesinin 11 Haziran 1998 tarihli nüshasını delil olarak gösterdi

“İddianamede, güya Nurcu ve Said Nursi’nin devamı olduğum ileri sürülmektedir. Bu noktada iddianame, Nurculuk olarak anılan akımı, bana yöneltilen suçlamalar içinde mütalaa etmektedir. Diğer iddialar gibi, bunların da tutarlı hiçbir tarafı yoktur. Çünkü şimdiye kadar, ‘ci…cu’ gibi değerlendirmelerin dışında hiçbir akıma mensup bulunmadığımı ve dolayısıyla ‘Nurcu’ da olmadığımı defalarca ifade ettim. Mesela 6 Haziran 1998 tarihli haftalık Aksiyon dergisinin benimle yaptığı uzun röportajda bu hususu çok açık biçimde ortaya koydum ve bu ifadelerimi, Yeni Asya gazetesi 11 Haziran 1998 tarihli nüshasında, ‘Fethullah hoca: Nurcu değilim’ başlığı altında iktibas etti”(Fethullah Gülen’in, Nuh Mete Yüksel’in açtığı dava üzerine Ankara 2 No’lu DGM’ye sunduğu 2000/124E nolu savunma dosyasından)

Fethullah Gülen: “Bediüzzaman Kürt olduğu için ziyaretine gitmedim”

“Allah böyle bir dehayı niçin İslam’ın Kılıcı olmuş Türklerin içinden değil de, Kürtlerden çıkarttı’ diye düşündüm. Türklük gururum Said-i Nursi’nin ziyaretine gidip elini öpmeme engel oldu” (“Küçük dünyam” isimli kitabından)

AK Partiyi bugünün Demokrat Partisi olarak görüyor musunuz?

Bizim böyle bir kanaatimiz yok. AK Parti yeni bir parti. Siyasi tecrübesi olanlar, hemen karar vermez, beklerler. Ama ben bütün samimiyetimle demokrasiyi içlerine sindirmelerini isterim. Kamuoyu, partinin oturmasını bekliyor. Ak Partiye oy veren kesimler şimdiye kadar aradığını bulamadı. Yıllardır demokrasiyi küfür rejimi olarak görüyorlardı. AB’ye karşı durdular. Müslüman Hristiyan diyaloğuna karşıydılar. Sonradan yanlış yaptıklarını anladılar. onlar bizim fikrimize geliyor. Üstadımın cumhuriyetin ilanından önce söylediği fikirlere, onlar geliyor. Ben gitmiyorum. İnşallah samimidirler. Bunu temenni ediyorum.

Ak Parti iktidarında, aileler çözülüyor, ahlaki çöküntü had safhaya ulaşıyor

Ayrıca, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve bürokratların ağırlıklı bir kesimi dindarlardan oluşuyor” havası veriliyor; ama dini hassasiyetler noktasında alabildiğine bir dejenerasyon, aşınma yaşanıyor. Aileler çözülüyor, ahlaki çöküntü had safhaya ulaşıyor.

Zühd ve takvayı esas alan hayat tarzlarını terk eden, lükse ve gösterişe önem veren, aşırı tüketim ve israfa dayalı bir hayatı seçen sözüm ona dindar gruplar çoğaldı. Adeta bir “İslam sosyetesi” oluştu. Bunlar bizim eleştirdiğimiz noktalardır. 28 Şubat dine ve dindarlara karşı yapıldı. Yapılan tahribatın tamiratının da en çok bu noktada olması gerekir. Ama bunu göremiyoruz. Ölçüsüzlük, ilkesizlik, aşırılık hiçbir zaman hakiki hürriyet değildir. Toplumu manevi değerleriyle tanıştıracak projeler üretilmesi gerekiyordu. Bu yapılabilmiş değil.

Kaynak: Mehmet Kutlular’ın dilinden hizmet prensipleri

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*