Onların da günü var

19 Haziran Pazar günü Babalar Günüymüş!

Oğlum beni tebrik için söyleyince anladım.

Meğer ülkemizde, ilgililerce, her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar gününün “Babalar Günü” olarak kutlanması kararlaştırılmış.

Bilmeyen birçok kişiden biri olarak, ben de bilmiyordum.

Çoğu zaman “Anneler Günü” denen ve olanca duyguların ona sığdırılmaya çalışıldığı “gün” için bir şeyler yazıp çizdik; hakları olarak, annelere övgüler, methiyeler düzdük de, doğrusu, babalara tahsis edildiği söylenen “Babalar Günü” için pek de kafa yormadık.

Buna değmedikleri, bunu hak etmedikleri için mi?

Hâşâ!

Anneler şefkatiyle, merhametiyle, nezahetiyle başımızın tacı, gönlümüzün ilâcı ise; babalar da çektikleri zahmetiyle, gördükleri mihnetiyle; ailesinin maruz kalabileceği sıkıntıları, âdeta paratoner olup def etmeleriyle; vaki olacak kusurların setriyle ve dahi içten içe sevgisiyle, başlara taç olmasa da, hiç değilse, “takke” olsunlar bari!

Ana olmak zor, tamam; ama babalık da kolay değil.

Babalar, omzunda sorumluluk şeleği; ömür boyu, sürüsüne çobandır!

Fransız felsefeci-yazar Michel de Montaigne, “Aileyi idare etmekle, ülkeyi idare etmek arasında çok fark yoktur” diyor.

Zahir “baba” olan babalar, bu hâleti yaşarlar.

Anne, ailenin bahçesinde gülümseyen gül ise; babalar da, o güllere taşıyıcı dal olur; diken batsa ıyaline nutku durur, lâl olur.

Her ne kadar onun “gün”ü, çoğu zaman, gecelere dönse de…

Takdir olan vazifesi: Güllerini, goncasını; ıyalini, var oldukça kanat gerip, korumak!

Peygamberimiz Efendimiz (asm.), “En hayırlınız, aileniz için hayırlı olandır” (Heysemi, 4: 302) buyurmuştur.

Varlığında bilinmezse, babaların kıymeti; mukadderdir, çekmek için, yıllar boyu mihneti!

Evlâtları mutî olan sabır küpü babalara ne mutlu.

“Bir baba, yüz öğretmene bedeldir” sözüyle, şair George Herbert, babanın hayat tecrübesini, sergileyeceği davranış biçimini ve hâl dilini kastediyor olmalı.

Velhâsıl:

Her yiğidin harcı değil, baba’lık.

Her yürek, her beden kaldıramaz o sevgiyi usanmadan, yorulmadan, yılmadan.

Sevdâ gibi, aşk gibi.

Kim ne derse desin, babamız; bizi saran âbâmız.

Medyûn-u şükranız onlara.

Biz, vesile-i vücudumuz olan muhterem babalarımızı, “Babalar Günü” olarak isimlendirilen bu müstesna günlerinde tebrik eder, ihtiramla ellerinden öper; ahirete göçenlere, mağfiretler dileriz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*