Ne var ki, çoğu mesletaşımız meselenin özünden uzaklaşarak, “Obez mi, yoksa şişko mu desek?” yollu sözler sarf eden Bakan Akdağ’ın üslûp ve ifade tarzına takılıp kaldı.
Sayın Bakan da, çâr–nâçar sözünü tashih ve tasrih etme cihetine gitti.
Böylece “sorun” da ortadan kalkmış oldu, öyle mi?
Kendimizi avutmanın, dahası aldatmanın âlemi yok.
Zira, mesele gayet ciddî. Hatta vahim denilecek boyutta. Üstelik, son derece tehlikeli bir seyir takip ediyor.
Dr. Akdağ “Sağlık Bakanı ve hekim kimliğimle söylüyorum” diyerek, vahâmet arz eden tabloyu şu sözlerle tasvir etti: “Hastalık olarak gördüğüm ‘şişmanlık sorunu’ ile karşı karşıyayız. Şu anda Türkiye’de her üç kişiden biri obez. Evet, bu bir hastalık. Ama, bunu bir türlü kabullenemiyoruz.”
* * *
Eskiden insanların bir kısmı zaafiyet geçirip acıdan ölüyordu.
Şimdi ise, insanların çoğu, aşırı yemekten, yahut dengesiz beslenmekten dolayı hastalanıyor ve erken ölüme doğru gidiyor.
Bu durumda, doğru beslenme alışkanlığı edinmenin ne derece önemli olduğu gerçeğiyle yüz yüze geliyoruz.
Biz konu uzmanı değiliz. Dolayısıyla ahkâm kesmiyoruz.
Ancak, kat’iyyetle şuna inanıyoruz ki: En doğru beslenme âdeti, Sünnet–i Seniyyeye uygun olan beslenme tarzıdır.
Üstelik, güvenilir uzmanların (Hekim–i hâzık) da tavsiye ettiği bu tarz beslenme alışkanlığında, hem dinen hem de tıbben hayır vardır, fayda vardır, şifâ vardır…
Sünnete uygun beslenme âdeti hakkında yazılmış çok esaslı yazılar, makaleler, kitaplar var.
Hemen hepsinde de, şu hususlar bilhassa nazara veriliyor:
1) Acıkmadan yeme, doymadan kalk.
2) Yediğin vakit az ye, yedikten 4–5 saat kadar daha yeme.
3) Şifâ hazımdadır.
4) Mideye, bedene en büyük eziyet, taam taam üstüne yemektir.
5) En güzel diyet: Sünnete riayet.
6) Sünnete riayet eden, şişmanlık hastalığına düçâr olmaz.
Şimdi de, Sünnete riâyet etmenin tıbben de en doğru beslenme tarzı olduğunu ifade eden konu uzmanı arkadaşlarımızdan Dr. Zekeriya Gür’ün bize gönderdiği mesajdan bazı cümleleri aktaralım:
* Yeni Asya’nın okunan ve tavsiyeleri hayata geçirilen bir yazar arkadaşımız olarak, ben de bazı meslekî tecrübemi ve kanaatlerimi sizinle paylaşmak istedim.
* Son beş yıldır, uygulamalı olarak sağlıklı beslenme zayıflama konusunda çalışıyorum.
* Klasik diyetisyenler ve bazı beslenme uzmanlarının “sık sık, az az yemek” şeklindeki tavsiyeleri aklıma hiç yatmıyor.
* Çünkü, bu tür tavsiyeler, midenin 4–5 saatte ancak boşaldığı, yağların ve proteinlerin yine 4–8 saatte ancak sindirilebildiği tıbbî gerçeklerle örtüşmüyor.
Dr. Zekeriya Bey, doğru beslenmenin detaylı bilgileri hakkında ise, aşağıdaki web adreslerini referans olarak veriyor. Biz de konuya ilgi duyanların dikkatine sunuyoruz.
www.trakyafiziktedavi.com
www.metabolic–balance.com.tr
Benzer konuda makaleler:
- Oruç sayesinde sağlıklı beslenme düzeni
- Manevi yaralara merhem
- Mezheblerin ortaya çıkma sebebi ve hikmeti nedir?
- Acıkmadan yeme, doymadan kalk
- Hakiki demokrat Zekeriya Bağrıaçık Ağabey
- Helal beslenen çocuk ahlaklı olur
- Mezheplere ne gerek var; öyle mi?
- Tokluk hastalığı
- Kepeğiniz var mı?
- Oruç, açlık ve sağlık
İlk yorum yapan olun