Biraz vaktiniz var mı?

Image

Komşunun kızı elinde fincanla kapınızı çalar:

–     İyi akşamlar Ayşe Teyze, bir fincan kahveniz var mı acaba? Biz de kalmamış da.

–     Tabi kızım. Ver fincanı doldurayım.

 

Bu şekilde komşunuza bir fincan kahve verirsiniz. Artık hatırı kırk yıl sürer mi sürmez mi bilmem. Ama elinizde olan bir şeyden bir miktarını komşuya vermekle iyi bir komşuluk göstermiş olursunuz.

Bazen de bir arkadaşınız telefon eder:

–    Üstâd vaktiniz var mı biraz laflasak?

–    Şey, aslında hiç vaktim yok ama…

–    Ne yani arkadaşına bir kaç dakika vakit ayıramıyor musun?

Evet  bir komşumuza, arkadaşımıza veya dostumuza bazen malımızdan veya paramızdan bir miktar verir, onların ihtiyacını karşılamış olmaktan mutluluk duyarız. Ama vaktimiz söz konusu olduğunda çok defa aynı cömertliği göstermeyiz. Bir dostumuzla bir araya gelip Allah rızası için sohbet etmeye, camiye ve cemaate gitmeye gelince, nefis ve şeytan araya girer, sanki vaktimizi gasp ederek bizi vakit cimrisi yapar. Böyle hayırlı işlere davet edildiğimiz zaman, “vaktim yok” deyip kaytarmaya bakarız.

İnsan maddi yönden dara düşer, sıkıntı yaşar, nakit bulamayabilir. Çünkü nakit kolay elde edilmez. İnsanlar para kazanmak için bir emek harcamak zorundadırlar. Kazanılması zor olduğu için naktimizi harcarken çok dikkatli davranırız.  Paramızı kaybetsek veya çaldırsak, ne kadar üzülürüz. Bulmak için her çareye başvururuz.

Peki, naktimiz için gösterdiğimiz bu duyarlılığı acaba vaktimiz için de gösteriyor muyuz? Nerelerde ne vakitler kaybediyoruz da, hiç peşine düşüp bulmaya, ona tekrar kavuşmaya çalışıyor muyuz? Hoş peşine düşsek de kaybolan veya elden çıkan vakti tekrar elde etmek mümkün değildir ya. Hiç değilse kaybettiğimiz vakitler için içimiz yanıyor mu? Kalan vaktimizi daha dikkatli kullanmak için bize bir ders, bir ibret veriyor mu?.

Para kazanmak için bir emek harcamak gerektiğini söyledik. Yani nakit elde etmek için bir çaba, bir gayret ve  efor sarf ediyoruz.. Peki vakit kazanmak için ne yapıyoruz? Hiçbir şey.  Akşam yatıp uyuyoruz, sabah uyandığımızda 24 altını avucumuzda  buluyoruz . Yani her gün 24 altın değerinde bir vakit bize hibe ediliyor. Bunu elde etmek için ne yoruluyoruz, ne terliyoruz. Cenab-ı Hak’kın hazinesinden  bu vakitler bize bir nimet olarak sunuluyor.

Günde 24 saatlik vakit sermayesini veren, bizden bunun bir saatini geri istiyor.  İsterken de kendi ihtiyacı olduğu için değil, yine bize lazım olacağı için istiyor. Başka bir âlemde daha güzel ve daimi bir hayatı kazanmak için bizim adımıza yatırım yapmak için istiyor. Buna karşı biz de “burada daha önemli işlerim var, öteki dünya için ayıracak vaktim yok” dersek, zamanların ve mekanların sahibine karşı saygısızlık,edepsizlik ve hatta nankörlük, etmiş olmaz mıyız?

Günlük 24 saatlik zaman dilimi gerçekten çok mu az ki, önemli işler için vakit bulamıyoruz? Günde ortalama sekiz saat çalışsak, sekiz saat uyusak, diğer sekiz saat fazladan bir sermayemiz değil mi? Televizyon başında, bilgisayar karşısında, maç izlemek için stadyumlarda, sinema salonlarında, lüzumsuz ve zararlı sohbetlerde, dedi kodu ve gıybetlerde harcadığımız vakitleri bir düşünsek. Her gün bir hükümet kurup bir hükümet düşürdüğümüz zamanları, memleket kurtarıp ülke batırdığımız anları, içi boş münazara ve münakaşalara ayırdığımız saatleri bir araya getirsek,  “ne kadar çok vaktim varmış” diye hayret içinde kalırız.

Evet sevgili dostlar, hayatımız hızlı bir tempo içinde geçip gidiyor. Bu hıza ayak uydurmak için biz de peşinden koşuşturuyoruz. Ara sıra hızımızı kessek, hatta bir lahza durup çevremize şöyle bir baksak, Bir dost meclisine uğrayıp Allah rızası için bir dini sohbete katılsak. Ezanlar okunduğunda, selaha ve felaha çağrıldığımızda “lebbeyk”  deyip huzura dursak. Böylece ebedî hayatımız için vakit sermayemizin  küçük bir kısmını bir seccadeye atsak ne kadar büyük bir tasarruf yapmış oluruz değil mi?

Ne dersiniz? Bunları yapacak kadar vaktiniz var mı?

 

Image

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. selam son zamanlarda okuduğum en güzel yazı dizisi insan yaşamında yapması gereken seyleri o kadar güzel ve net bir sekilde anlatmıssınız ki size hayran olmamak elde değil Allah razı olsun sizlerden insanların doğru yolu bulmaları için özveri ile aracı olmanız cok güzel

  2. kenx yapma böyle şeyler insanlar ilk 3 senesini habersiz, 3-7 arasını kreş anaokulunda 7-14 ü ilk okulda 14-18 i lisede 18-25 üniversite doktora master lisans üstü programlar derken ne kaldı bize tabi insanın 25 ten sonrası da çakırkeyf geçmiyor çalışma derdi var.okul 7 de başlıyor oldu olacak 5 e alın sabah namazını kılıp gidelim ayıbtır tamam ülkeyi ileri götürmeye çalısıyoruz refah seviye iyi hoşda ben hayatımı yaşayamadan girmişim toprağa ardıma bıraktığım hazinem neye yarar?

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*