Gençleri anlama kılavuzu

Bir firma araştırma yapmış. Başlık: “Türkiye’yi Anlama Kılavuzu.”

14-18 yaş arası gençlerin hayat tarzları sorgulanmış; Trendler, satın alma davranışları, hobiler ve medya tüketimi gibi konular üzerinde yoğunlaşmış.

Gençler; marka seviyor, gazete okumuyor, dünyayı internetten takip ediyor… Çıkara dayalı yüzeysel ilişkiler yaşıyor, bu yüzden yalnız ve mutsuz.

Buna göre:

Yüzde 79’u, gelecekte kadının hayatında iş, kariyer bugünküne göre daha ön planda olacaktır diyor.

Yüzde 75’i, kadınların iş hayatında daha aktif olmasını destekliyor.

Yüzde 23’ü, erkekler kadınlara gerektiğinde tokat atılması gerektiğini savunuyor.

Yüzde 73’ü, erkek ve kadının çocuk bakımında eşit roller üstlenebileceğini söylüyor.

Yüzde 38’i, kadının başörtülü olması gerektiğini savunuyor.

Gençlerin yüzde 64’ü yabancı markaları tercih ediyormuş, yerli markaları deneyebileceklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 48…

Özetin özetini bakacak olursak:

-Televizyonda en çok yerli dizi izliyorlar. (Yüzde 62)

-En çok Türkçe pop dinliyorlar. (Yüzde 67)

-Çoğunun cep telefonu var. (Yüzde 67)

-Dış görünüşüne dikkat ediyorlar. (Yüzde 73)

-Düzenli gazete okumuyorlar. (Yüzde 58)

-Neredeyse 3’te 1’i spor yapmıyor…muş.

Yani, gazete okunmuyor, dizi izleniyor.

Ankette hem “evcimen” hem de “komplocu” bir gençlik görüyoruz:

-Huzur bulduğum yer evim. (Yüzde 78)

-Yeni şeyler denemeyi seviyorum. (Yüzde 67)

-Türkiye’nin hak ettiği yere gelmesinin dış güçler tarafından engellendiğini düşünüyorum diyenlerin oranı da yüzde 61.
(…)
Gençler macera ve lüksü seviyor:

-İnançlı: yüzde 73.

-Küçük lükslere önem veren: yüzde 73.

-Çevreye duyarlı: yüzde 71.

-Maceracı: yüzde 64.

Ya internet?

Evde veya bulundukları ortamda olmazsa olmazlardan:

-Evde internet bağlantısı olanlar: yüzde 47…

-İnternete daha büyük oranda kafe, akraba, tanıdık evinde erişenlerin oranı da yüzde 74… (Taraf)

İki yılda bir gerçekleştirilen araştırmadan çıkan sonuç bu şekilde listelenmiş.

Okumayan, ama bakan bir gençlik var. Bakan ancak düşünceden uzak… Hâlbuki bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri düşünce değil miydi?

Eskiler “us” der… Sözlük; “Akıl, zekâ” der. “Sessiz, yavaş, özenli.” Başka? “Yarar, çıkar.”

Daha başka: “İnsanlara özgü, onların bütünüyle zorunlu olan ilkelere hiçbir güç harcamadan uymalarını sağlayan bilme, düşünme ve önlem alma yetisi” der.

Bu profile göre, Türkiye’nin düşünce yapısında bir değişim söz konusu… Ancak ileriye doğru mu bu değişim, yoksa geriye doğru mu, siz karar verin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*