Tutsak Kadrolar…

Ama kime tutsak diyeceksiniz. AKP´nin tutsak olduğunu, ortaya çıktığı ilk günden bu yana söyleyenlerden birisi olarak, bu tutsaklığın bitmesinin şart olduğunu, fakat AKP kadrolarının gönüllü tutsak kaldığını söylemek zorundayız. Daha doğrusu tutsaklık da AKP için bir rol idi. Neocon ile neoliberallere tutsak olurken, içerde de kemalistlere tutsak idi.

Daha doğrusu neoconlar ile neoliberallerin emrinde ve onların yardımıyla iş yapan bu kadroların tutsaklıkları elbetteki gönüllüce bir tutsaklık olacaktı. Milletin yararına dışardaki icraatlar için Amerikalı şahinleri, içerdeki hak ve hürrriyetlere karşı da kemalistleri bahane edeceklerdi. Şahane bir şekilde milletin malını çar çur eden ve efendileriyle birlikte afiyetle yiyen bu kadroların bir an önce defolmaları lâzımdır.

Başörtüsü yasağını gündeme getirirsem, asker beni asar, diyen AKP´ye Baykal güzel bir ders vermiştir. Çarşaflı kadınlara parti rozetini takarken, mutlu tutsakların işini fena halde bozmuştur. Üniversite seçme sınavına bile kızlarımızı kanunsuz bir şekilde almayan AKP´ye karşın, Baykal çarşafa varıncaya kadar, tesettüre oy için tolerans gösteriyor. Hani askerler tesettüre taraf olanları ham edeceklerdi. Siyasal islamcı kadrolarımız, altı seneden beri bizi bununla korkutmuyorlar mı?

Mutlu azınlığa severek tutsak olmuş AKP kadrolarının mahiyetini bu millete deşifre etmeyenler sizce hain sayılmazlar mı? Müslümanları rüşvete, aşırı tüketime, lükse, yalan ve kayırmaya alıştırarak Türkiye´nin ahlâkını bozan bu tezgâhı açıklamayan elbette ki hain olacaktır. İster şeyh olsun, ister hoca olsun. İster Türkiye´de olsun, ister Amerika´da… Mutlu Türkiye azınlığının beslemesi durumuna düşmüş bu silik insanları siyasetten silmeyen demokratlarla halk partililer de memlekete ihanet ediyorlar.

Hergün askerlerle yağlı ballı tablolar oluşturan AKP´nin kadroları CHP´den daha ulusalcı, MHP´den daha Türkçü ve neoliberallerden daha sefih icraatlar sunmuşlardır Türkiye´ye… Türk insanının değerlerinin düşmanlarımızca tahrib edilmesine yardımcı olmuşlardır.

Millete rüşvet dağıtarak, milleti dilenci ve miskin haline getirmeye çalışan AKP´nin dinsizlerin kemalistlerle ortaklaşa kurdukları global bir tezgâh olduğunu açıklamayanlar, dünyaya da ihanet ediyorlar. Ortadoğuya, Hindistan ve Pakistan´a düşen terör ateşlerinden bu hükümet sorumludur. Zira buralardaki sıkıntıların giderilmesine çalışmadığı gibi, neocon´ların emrindeki global terör hareketlerinin işlerini kolaylaştırdı. Türkiye´nin etrafına baksanız, bunların hiçbir islâm ülkesiyle ciddî bir işbirliği yapmadığını göreceksiniz. Bırakınız islam dünyasını, Amerikalı neocon ve neoliberallerin emrinde tutsak olduklarından AB´ye de müsbet bir adım atmamışlardır. Türkiye´nin geleceğine yönelik kaç projeleri olduğunu bilmiyoruz. Çünkü duymadık.

Global dinazorların sadık tutsağı AKP´nin Türk milletine yaptığı ihanetler önümüzdeki kısa zamanlarda daha açık olarak ortaya çıkacaktır: Yerlerde sürünen hayvancılık, korkunç işsizlik, mafya usulü ihaleler, S.O.S. veren modern eğitim kurumları ve Türkiye karşıtlarınca ele geçirilmiş bankalar ve daha neler.

AKP kadrolarının tutsaklığı doğrudur. Fakat gönülü tutsaklık. Neocon´lar da AKP´in bu kadar güzelce Türkiye´yi uzun süre kandıracağını düşünmemişti. Bir dönem için yapılmıştı, plânlar. Fakat Medya´nın korkunç iğfaliyle millet uyumaya devam edince, adamlar işi devam ettirdiler. Bir milletin bu kadar adice kandırılması, hakikaten kanımıza dokunmalıdır. Şu tiyatro ekiplerini sahneden indirme zamanı mutlaka gelmiştir, fakat milleti medyanın şerrinden, fırıldak politikacıların yalanlarından, derin devlet ve dış güçlerce dağıtılan rüşvetlerden kurtarmak için büyük çaba gerekiyor. Belki de siyasî bedeller gerekecek bu iğfali bitirmek için…