Aile yapımız üzerine…

Osmanlının artık yıkılmaya yüz tutup “Hasta adam” olarak nitelendirildiği son dönemlerde Hariciye Nazırlığı yani bugünkü tabiriyle Dış İşleri Bakanlığı yapan Keçecizade Fuat Paşa’ya (1815-1869) atfen anlatılan bir anekdot vardır.

Padişah Sultan Aziz’in Paris gezisi sırasında Fransa İmparatoru 3. Napolyon, Dışişleri Bakanı Fuat Paşa’ya isteklerini sıralar…

Süveyş Kanalı açılmalı, Girit, Osmanlılardan alınıp Yunanistan’a verilmeli, Kudüs’teki kutsal yerlerin Katoliklere ait olanların yönetimi Fransızlarda olmalı…

Osmanlı devletinin bunlara kolay kolay razı olmayacağını bilerek aba altından sopa göstermeyi de unutmaz: “Bunlar sizin için bir dert. Yorgun omuzlarınızdan bunları atınız. Devletinizin ne kadar zayıfladığı bütün dünyada biliniyor.”

Fuat Paşa, gülerek: “Siz, bendenize, başka bir devlet gösterebilir misiniz ki, üç yüz senedir, dışarıdan sizlerin, içeriden bizlerin, devamlı tahribine direnebilmiş! Evet, üç yüz senedir, siz dışarıdan, biz içeriden, bu devleti yıkamadık!” der.

Aile ve kadın üzerine ülkemizde yapılan araştırmaları okuduğumda Fuat Paşa’nın bu sözlerini sıkça hatırlarım…
İçeriden ve dışarıdan yapılan onca tahrip çalışmalarına rağmen, toplumu ayakta tutan manevî değerler, Kur’ân ve iman hakikatleri sayesinde aile kurumumuz yine de sağlam…

AİLE YAPISI ARAŞTIRMASI

Ülkemizde yapılan son araştırmalar bütün tahribat çalışmalarına rağmen hâlâ ailenin toplumu ayakta tutan en güçlü kurum olduğunu ortaya çıkarıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan ve 25 bin kişi üzerinde gerçekleştirilen “Aile Yapısı Araştırması”ndan çıkan neticeler bunun delilleri hükmünde. Sonuçları henüz açıklanmayan araştırmanın bazı verilerini paylaşan Bakan Fatma Şahin’in açıklamaları bunu gösteriyor. (Milât gazetesi, 27 Şubat 2012)

Araştırmanın ortaya çıkardığı genel tablo şöyle:
lÜlkemizde her bin kişiden 16’sı boşanıyor. Avrupa’da ise bu oran binde 25.
l18 yaş altında evlenenlerin sayısı azalıyor. Son on yılda yüzde 20’lerde olan oran yüzde 9’a kadar inmiş durumda. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasının 18 yaş altı evliklerin sayısını daha da azaltacağı  bekleniliyor.

lİnternet bağımlılığı boşanma sebepleri arasında belirgin bir veri olarak yer almaya başlamış durumda.

İNTERNETİ BİLİNÇLİ KULLANMAK

Ülkemizde eskiye nazaran eğitim seviyesinin artması, iletişim teknolojisinin gelişmesi, ekonomik yapının güçlenmesinin pek çok şeyi değiştirdiği bir gerçek. Beri yanda insanların bilgiyi, teknolojiyi, parayı bilinçli bir şekilde nasıl kullanacağını bilmediği de başka bir gerçek.

İnternet bağımlılığının boşanmalar üzerindeki  belirgin etkisi bunun bariz delili hükmünde.

Televizyon dizileri ve programlarının da aile yapısı üzerindeki menfi etkileri ile ilgili bir çok araştırmanın bulunduğunu düşünürsek medyayı bilinçli bir şekilde kullanmanın önemi ortaya çıkar.

Medyayı bilinçli kullanma noktasında “Günah-sevap” ölçülerinden daha etkili ve derin bir eğitim metodu biliyor musunuz?

BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİN AİLE ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRMESİ

İnsanlardan uzak, münzevî bir hayat yaşamasına  rağmen kendisi ile görüşenlerden aile hayatlarına dair şikâyetler işiten Bediüzzaman Hazretlerine “Eyvah!”  dedirten bir tablodur bu. “Aile insanın özellikle de Müslümanın sığınağı ve Cenneti, küçük bir dünyasıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış” diye bu tablonun sebebini araştırır. (Hanımlar Rehberi, s. 10)

Bir iki  komitenin İslâmiyetin içtimaî hayatına, dolayısıyla İslâm’a zarar vermek maksadıyla gençleri ve kadınları sefahete sevk etmek, yoldan çıkarmak  için perde  altında tesirli bir surette çalıştığını görür.

Risâle-i Nur Külliyatı içinde yer alan Gençlik  Rehberi ve Hanımlar Rehberi isimli eserlerin yazılış  gayesi bu tahribi durdurmak ve tamir etmektir.
Bu eserlerini mütalâa ederken onun “Terbiye-i Kur’âniye”nin insanın yaradılıştan gelen özelliklerini terbiye ve inkişaf ettirip iki cihan saadetini kazandırdığını çok net bir şekilde ifade ettiğini görürüz.

HÜLÂSA…

Asrı sarsan fırtınalarda savrulmamak için Kur’ân hakikatlerine eşimiz ve çocuklarımızla sımsıkı sarılalım.
Medyanın özellikle de ileri teknolojik gelişmelerin yaşandığı internet medyasının bilinçli kullanılması yönünde dikkatli olalım. Çevremizi bu konuda uyaralım.

Teknolojiden,  bir nimet-i  İlâhî olduğu şuuru ile duygularımızı israf etmeden haramlara yaklaşmadan istifade edelim. Hayırlı hizmetler için kullanalım. Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle “perde altında tesirli çalışan” bir komitenin ifsad gayretlerini ancak böylece boşa çıkarabiliriz…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*