Kalabalık aileye dönen Amerikalılar

Türkiye çekirdek aileye doğru gidip, yaşlıları huzur evlerine ya da kendi başlarına kalacakları evlere terk ederken, Amerikalılar ikiden çok kuşağın bir arada yaşadığı geniş aile tipine doğru kayıyor. PEW Araştırma Merkezinin Amerika’da yaptığı geniş çaplı araştırmaya göre; 2008 yılı itibariyle 49 milyon kişi (nüfusun yüzde 16,1’i) en az iki kuşak aynı evde birlikte yaşıyor.

Bu Amerika’nın modern tarihinde bir rekor. Bu sayı 1940 yılında yalnızca 32 milyon idi. 1980’li yıllara kadar çocukların büyüdüğünde evi terk ettikleri, yalnızca yılbaşı ya da yaz tatilinde ziyarete gelmeleri, dedeler ve ninelerin huzurevlerine ya da kendi eski evlerine yerleştirildikleri bir aile tipi egemendi.

Araştırma Projesinin yöneticisi Paul Taylor’a göre; “Amerikalıların kültürel normları değişti’. Artık 25-34 yaş arası beş Amerikalıdan biri ile 65 yaş üstü beş Amerikalıdan birisi, anne ve babadan oluşan çekirdek aile ile birlikte aynı evde yaşıyor.

Peki neden? Amerikalılar ataerkil aile tipinin çocuklarının eğitimi ve yetişmesine çok yararlı katkılar sağladığını mı keşfettiler? Yoksa yaşlılara saygı ve hizmetin önemini mi idrak ettiler?

Maalesef sebebi bunlar değil.

Araştırmaya göre; Amerikalıların ikiden çok kuşak halinde aynı çatı altında yaşamaya başlamasının sebepleri; aniden yükselen işsizlik, çok sayıda ev sahibinin kredi taksitlerini ödeyemediği için evlerini kaybetmesi, yaşlı nüfusun hızla artması, nüfus içinde göçmenlerin oranının artması ve ilk evlilik yaşının yükselmesi. Gençler iş bulamıyor. Orta yaşlılar ev kredilerini ödeyemiyor. Yaşlıların emekli maaşları geçinmelerine yetmiyor.

İlginç olanı; küresel krizle birlikte bir yılda 2,6 milyon insanın daha bu çok kuşaklı evlerde yaşamaya başlaması. Halen 23,1 milyon kişi üçten fazla kuşağın birlikte olduğu evlerde yaşıyor. Bu kafileye Başkan Obama’nın kayınvalidesi Marian Robinson da katıldı. O da Beyaz Saray’a taşındı.

Bu arada Amerikalılar geç evlenmeye başladılar. Erkeklerin evlenme yaşı 28’e, kadınların evlenme yaşı ise 26’ya yükseldi. Bunda işsizliğin payı büyük. 2009 yılında 18 ila 29 yaş grubu gençlerin yüzde 37’si işsiz. Onun için çoğu ailesinin yanında yaşamayı tercih ediyor.

Bu işten en çok kim memnun biliyor musunuz?

65 yaş üstü yaşlı ebeveyn. Tek başına yaşamak onları ailesiyle birlikte yaşamaya göre daha sağlıksız ve mutsuz kılıyor. O yüzden bu çok kuşaklı yeni aile yapısı en çok onları mutlu etti. Yani krizin kârlısı onlar. Ama olumlu bir gelişme de, Amerikan toplumunun yüzde 56’sı, kendileriyle yaşamak isteyen büyüklerini eve almanın “ailevî bir sorumluluk” olarak görmeye başlaması.

Bu durum, yaşlı kuşağı büyük ölçüde huzurevlerine hapseden ve yalnızca üç haftalık Noel tatilinde yanlarına gelmesi bile büyük sosyal sorunlara sebep olan İngiltere’ye göre tam bir zıtlık oluşturuyor. 2007 yılında dörtyüzbine yakın 65 yaş üstü insanın bu ülkede evinden hiç çıkmadığını öğrenmiştim oradayken.

Umarız bu küresel krizden Amerikan toplumu için hayırlı bir sonuç doğmuş olur. Umarız geleneksel değerlerine gençlerden daha fazla sahip çıkan yaşlıların, gelecek kuşakların yetişmesindeki önemini biz de daha çok idrak ederiz. Zira; Amerika çok kuşaklı aileye yeniden dönerken, bizler köylerde kasabalarda bıraktığımız anne ve babalarımızdan uzakta, nohut oda bakla sofa evlerde çekirdek aile halinde yaşamaya heves ediyoruz. Çocuklarımızı büyüklerimizin bilgeliği ve eğiticiliğinden yoksun bırakıyoruz. Amerika’daki bu yeni trendin ülkemize de Batının modası olarak kısa sürede gelmesini diliyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*