Sosyal ve ruhî reçete: Risâle-i Nur

Image
Bizler Risâle-i Nur’un, cemaatin içindeyiz de, Risâle-i Nur’un bizlere kazandırdığı sosyal ve ruhi reçetelerin, faydaların farkında mıyız acaba? İslâm dairesinde olmasına rağmen Risâle-i Nur’dan haberi olmayan çoğu insanın hayatı büyük bir sosyal çalkantı içinde maalesef. Mânevî bir bunalım hâlindeler.

Geçenlerde bir kitapçıda oturuyordum. Müslüman bir kardeşimin bunalımlı sorularına muhatap oldum. Sakin bir şekilde, dilimin döndüğünce Risâle-i Nur eczânelerinden bazı mânevî reçeteler sundum. Muhatabım o kadar rahatladı ki, “Allah senden razı olsun. Nasıl rahatladığımı bilemezsin” dedi. Söylediklerim, Risâle-i Nur’da geçen bazı cümlelerdi. “Dünya öyle bir metâ değil ki, nizaya kavgaya değsin. Dünya meselesi nizaya kavgaya değmezse, varın dünyanın küçük meselelerini siz düşünün. Siz değer verin… Cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil… Ahiret dünyada kazanılacaktır… Bizler muhabbet fedaileriyiz… Kimseye kaldıramıyacağından fazla yük yüklenmez… vs.” Bu şekilde Risâle-i Nur’un diğer Müslümanlara iman cihetinde, dik durarak, geri durmayarak imânî yardım ve takviye etmesi hakikatı da iyice anlaşılıyordu.

Muhatabım o kadar rahatladı ki; sözleri, bizlerin, Risâle-i Nur Talebelerinin ne kadar büyük bir nimet içinde olduğunu gözler önüne seriyordu. Fakat balıklar gibi nimetin içinde yüzdüğümüz için farkında değildik. Ancak dışarıdan müdahaleler bu nimetin farkına varmamıza sebep oluyordu. Ülfet perdesi, onca nimetin farkında olmamıza engel oluyordu. Gerçi günlük derslerimiz, bu nimetten daha uzun süre istifademize zemin hazırlıyordu. Okumak, okumak… Her okuyuşta yeni yeni pencerelerin ve ufkun açılması… Bazen yeni okuyormuşcasına yepyeni apayrı bir mesele ile karşılaşmamız… Risâle-i Nur’un kendisini açması… Çok harika bir olay. Demek ki Risâle-i Nurlar hayata anlam, mâ’na kazandırıyor. Çünkü ahiret burada kazanılacaktır. İnsan olarak doğabiliriz ama yaşayışımızla insan olamazsak, insan doğmamızın önemi kalmaz. İnsana insan olduğunu da Risâle-i Nur hatırlatmaktadır. İnsan, Yüce Yaratıcıya muhatap, isimlerine makes olmakla, dünyanın halifesi seçilmesi ile değer kazanıyor.

Risâle-i Nurlarda duânın öneminin vurgulanması da rûhî bir tedavidir. (25. Lem’a, 12. Deva) Duâ ile Rabbimiz katında önem kazandığımız gibi, ruhi olarak da bir ferahlamaya vesile olur duâ. Manen rahatlarız. Bir anlamda deşarj oluruz, boşalırız. Elektriğimizi atarız. Kâinatı ve bizi Yaratana muhatap olmak, bizden daha güçlü birisine sığınmak, ondan yardım istemek… Zayıf ve aciz insanı rahatlatıyor. Moral değerlerini yükseltiyor. Hayata tutunmasını sağlıyor. Nur Talebelerinin mesleğinin kardeşlik ve uhuvvet olması… Kardeşin kardeşe muavin, yardımcı ve zahir, arkadaş olması… Birbirlerine arka çıkmaları… Birbirlerini tamamlamaları güzel bir olay. Sonra bir saati bir sene ibadet olan tefekkürî ibadeti yapmaları. Ehl-i dalâlete karşı mânen mücahade, dinî çalışma yapmaları… Onların güzel ve imrenilecek meziyetlerinden sadece bazılarıdır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*