“Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).”1
Sayamayacağımız kadar nimet veren Rabbimiz elbiseler hususunda da cömert davranmıştır. Farklı renk, ebatta hem sıcak-soğuktan korunmamızı hem de güzel bir görüntüyü intaç veren libasları yaratmıştır. İnsanlık olarak bu libastan doğduğumuzdan beri istifade ederiz. Tüm bitki ve hayvan alemine nazar ettiğimizde ömürleri boyunca tek bir libasla idare ettiklerini müşahede ederiz. Oysaki şu yaşımıza kadar bizler kullandığımız çorabın dahi sayısını bilmeyiz.
Bu libaslar bizim dünya hayatımıza bakar. Oysaki takva elbisesi dünya ve ahiret saadetinin miftahıdır. Bu anahtar bize huzurun, mutluluğun kapılarını açacaktır. Ruhumuzu, aklımızı, fikrimizi ve kalbimizi takva üzerine istimal edebilirsek gıpta edilecek bir hayâ ve ahlak seviyesine erişebileceğimiz aşikârdır.
İbadet başta olmak üzere Rabbimizin güzel gördüğü tüm işler yapmak takvada derinleştirir. Merkezinde ihlas olduğu için günahlara karşı da korumu sağlar. Ahiret noktasında ciddi bir azık taşıyacağı şu şekilde Kur’an’da özetlenmiştir:
“Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. (Ey müminler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.”2
Takvada derinleşildiğinde şeytanın vesveseleri de menfi bir tesir yapmaz. “Takvaya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.”3 ayeti bu hakikati ifade eder. Takvayı yaşamak huzur ve saadettir vesselam…
Dipnotlar: 1- A’raf Sûresi, 26.; 2- Bakara Sûresi, 197.; 3- A’raf Sûresi, 201.
İlk yorum yapan olun