Demokrat kadrolara ihtiyaç var

Allah’ın yardımı ve inayetiyle, milletimizin teşvik ve destekleriyle Üstad Bediüzzaman’ın duâları ve manevî tasarruflarıyla merhum Menderes’in liderliğindeki Osmanlı ahrarlarının devamı olan Demokrat Parti milleti canından bezdiren tek parti devrini sona erdirdi.

İktidarı kaybeden Halk Partisi, acımasız bir şekilde Menderes’e saldırmaya devam etti. Meclis zemininde istediğini elde edemeyeceğini İsmet Paşa anlayınca bu defa tuzaklarla iktidara karşı orduyu tahrik etmeye başladı. Ve maalesef ülke ve miletin zararına olan bu tuzağı fark edemeyen ordu, nihayet 27 Mayıs askerî darbesiyle DP’yi alaşağı etmekle kalmadı; kurdukları mahkeme ile Adnan Menderes Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın canına kıydılar.

Merhum Menderes liderindeki Demokrat Parti’nin kapatılmasının hemen akabinde onun misyonunu merhum S. Demirel devam ettirdi.

27 Mayıs cuntacı katillerinin gayeleri ve hedefleri bir taraftan demokrat siyasî kadroları tamamen yok etmek; aynı zamanda onlara destekte bulunan Demokrat kitleyi de tehdit ve şantajlarla tasfiye etmek idi. Buna rağmen 1965’te yapılan ilk seçimde Demokrat siyasî kadrolar iktidara geldi.

Adalet Partisi’nin başa gelmesiyle Cumhuriyet Halk Partisi yanına Erbakan ve Türkeş’i alarak iktidarı tekrar alaşağı etmek için bazı projeleri devreye sokuyorlardı. Ve bu senaryoların sonucunda 1971 muhtırasıyla Demirel hükümeti istifa etmek zorunda kaldı.

Menderes ve Demirel, verilen muhtıralara rağmen ülkede maddî manevî alanda unutulmaz hizmetlerde bulundular. Milletimiz de onların hizmetlerini hiçbir zaman unutmadı. Vefakâr sevenleri Demirel’e tekrar sahip çıkarak iktidara ve Cumhurbaşkanlığına getirme başarısını gösterdiler.

Şimdi geldiğimiz noktada o Demokrat siyasî mazinin devamı olan siyasî kadrolar yine Demok- rat Parti’de. Elbette dün olduğu gibi bu gün de engeller, zorluklar var. Bütün engellere rağmen demokrasi fidanını kurutmamak için, o şerefli demokrasi bayrağını yere düşürmemek için bu günün Demokrat Parti’si elden geldiği kadar çabalıyor. Velâkin üzülerek ifade edelim ki bu çabalar, bu didinmeler yapılan saldırılara ve hücumlara karşı mukavemete kâfi gelmiyor.

Bırakın devlet gücünü elinde bulunduran iktidara karşı daha dün siyaset arenasına çıkan, denenmiş, millete verecekleri bir sözü olmayan, onların önünde de var olan her türlü engellere rağmen yine sesleri çıkan partilerden çok daha fazla sesini çıkarmalıdır. Demokrat Parti’nin çok daha gayrete gelip, millet ve memleket için çalışması lâzım. Çünkü âcilen milletin demokrat siyasî kadrolara ihtiyacı var.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*