Günümüzde ve İslâm’da kadın

Okuyucularımızdan Şulenur Yıldırım, bazı mütedeyyin bayanların bile dessâsâne propagandalara kapılarak İslâmın kadını yükselttiği mevkiden ve tanıdığı haklardan bîhaber olduğunu ifade ile biraz daha geniş bilgi istedi.

Medenî dünya diye bazılarının heveslendiği batıda, kadın modaya bir köledir, sömürü âletidir, reklâm ve para kazanma vasıtasıdır, sağlam bir yuvası yoktur, boşanmakta ve yalnızlığa terk edilmektedir vesâire… Çünkü, Batı’daki “kadın imajı” kültürü, değişmemiştir. Sadece, zamanın şartlarına ve tekniğe göre, biraz daha süslenmiştir. Yaklaşım yine aynı yaklaşımdır.

Bırakınız geçmiş çağları; ne yazık ki, bugün bile, nâzik ve nâzenin olan kadın, teknolojinin insafsız çarkları arasına atılmış; moda ve modacıların kulu, kölesi olmuş. Kazandıkları da yine moda, kozmetik mamuller vesâire ile ellerinden alınmaktadır. Öte yandan erkekle aynı işte çalıştırılıyorlar, ama eşit ücret almıyorlar. İş yerlerinde tâcize uğruyorlar. Yuvalarına dönmenin hasreti içindedirler.

* İslâm, kadının üzerindeki “Cennet’ten kovduran” lânetini kaldırmıştır: İslâma göre, şeytan her ikisini birden aldatmıştır, bazı âyetlere göre hatâ sadece Hz. Âdem’e isnad edilmiştir, her ikisi tevbe etmiş ve tevbeleri kabul edildiği haber verilmiştir.

* İslâm, dindarlık ve ibâdet açısından, kadını erkek gibi ehil görmüş, ona göre mükâfat veya cezâ verileceğini beyan edilmiştir. Peygamber Efendimiz’e (asm) ilk imân eden, bir kadın olan hanımı Hz. Hatice’dir (r.anha). Hz. Aişe (r.anha) ise, âlime ve müftüdür; sahabiler, bilmedikleri meseleleri ondan sorup öğrenirlerdi.

* İslâm, kız çocuklarının diri diri gömülmesini, horlanmasını, aşağılanmasını, kadının uğursuz sayılmasını yasaklamıştır.

* İslâmiyet, erkeklerin, kadınlara büyük şefkat ve nezâket göstermesini istemiştir. Kur’ân’da, kadın ismini taşıyan “Nisa, Meryem” sûreleri vardır.

* İslâm kadını, anne, eş ve kız çocuğu olarak yüceltmiş. Ayrıca, ana olarak, kız olarak, kız kardeş olarak, eş olarak, hala olarak, teyze olarak, anneanne ve babaanne olarak bütün haklarla donatmıştır. Bunların âyet ve hadislerini sıralamak, bu köşenin münderecâtını aşar. Bu hususlarda ciltlerle kitaplar yazılmış, tefsirler yapılmıştır.

* İslâm, kadının ilim öğrenmesi için büyük tahşidâtlar, teşvikler yapmıştır.

* İslâm sınırsız kadınla birlikte olmayı veya evlenmeyi kaldırmış, zarûretler ve birçok ağır şartlar dahilinde evliliği dört kadın ile sınırlandırmıştır.

* İslâm, boşanma sistemini erkeğin keyfine bağlı bırakmamış, kadının haksız ve keyfî boşanma ile, zulüm ile terk edilmesini engellemiştir.

* İslâm kadına varis olma hakkını, anne, kız, eş, büyük, küçük, hatta anne karnında iken bile tanımıştır!

* İslâm karı-koca haklarını tanzim etmiş, kadını bir eşya, metâ, hizmetçi ve köle olmaktan kurtarmıştır.

* İslâm, kadını, küçük yaşta iken, yâni bülûğa ermeden önce, vesâyetini velisine vermiştir. Himâye edilmesini temin etmiştir. Kadının terbiye, eğitim, gözetme ve mallarına ihtimam edilmesini teminat altına almıştır.

* İslâm, ibâdet, kulluk mevzuunda kadınla erkeği eşit tuttuğu gibi, dünyevî hükümlerde de adaleti sağlamıştır.

Başka hangi kültürde, sistemde, hukukta, en ince teferruatına kadar, kadın hakları sıralanmış, eğitim ve terbiyesine önem verilmiştir?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*