Risale dilini kullanmak

Risale-i Nurlar yüksek ilahiyat ilmidir.

“İlimlerin şahı ve padişahı iman ilmidir.”

Her ilmin bir dili vardır.

O ilmi o dille öğrenmek zorunludur.

Edebiyat, matematik, kimya ve felsefeyi öğrenmek için onlara ait kelime ve kavramları ezberlemek ve öğrenmek durumundayız.

Matematiğin “çarpım cetvelini” ve kimyanın “periyodik tablosunu” bilmeden o ilimleri öğrenmenin imkânı var mı?

Edebiyatın, felsefenin kavramlarını öğrenmeden de bu ilimleri anlayamayız.

Ya Tıp ve Hukuk dilini öğrenmeden doktor ve hukukçu olabilir miyiz?

İman ve din dilini öğrenmeden imanı ve dini nasıl öğreneceğiz?
***
Kur’ân ilahiyata, imana, ahirete ve ibadete ait konuları ders veriyordu.

Bu konular günlük ihtiyaç diliyle anlatılamazdı.

Bu sebeple Kur’ân kendi dili ile nazil oldu.

Bu dile “din dili” ve “vahiy dili” denildi.

Peygamberimiz (asm) Sahabelerine Kur’ân ile beraber bu dili de öğretiyordu.

Risalelerin ders verdiği konular da imana, ilahiyata ait olduğu için dili de “vahiy dili”dir.

Biz ancak bu dili öğrenerek bu konuları anlayabiliriz.

Bu sebeple Risaleler sadeleştirilemez ve dili değiştirilemez…
***
Bediüzzaman “Acaba kendine Müslüman diyen bir adam, dünyanın bir menfaati için bir günde elli kelime frengî lügatından taallüm ettiği halde, elli senede ve her günde elli defa tekrar ettiği Sübhanallah, Elhamdülillâh ve Lâilâheillallah ve Allahuekber gibi mukaddes kelimeleri öğrenmezse, elli defa hayvandan daha aşağı düşmez mi?” demektedir. (Mektubat, 420)
***
Risale-i Nur’u okuyanlar İlâhî hakikatleri anlayacak seviyeye çıkarlar.

Risalelerin seviyesine çıkmak mı, kendi seviyemize indirmek mi?

İlâhî ve imanî kelimelerden her gün üç tanesini öğrenerek bir senede bin kelime öğrenebiliriz.

Gelin, “din dili”ni hayatımıza ve topluma hâkim kılalım.

Dili hâkim kılmak, dini hâkim kılmaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*