Kontrollü bir ekonomik kriz mi?

Mazot ve benzin otuz liraya dayandı…

Elektrik yine zamlanma yolunda..

Dolar yine yönünü yukarı doğru çevirdi.

Enflasyon ve hayat pahalılığı zirvelerde…

Halkın alım gücü günden güne düşüyor…

Velhasıl bir ekonomik kriz içinde olduğumuz açık ve kesin…

Hem de çok ağır ve ciddi bir kriz bu.

Peki bu krizin asıl sebebi ne?

Nasıl oluyor da bu kriz önlenemiyor?

Ülkeyi yönetenler bu konuda ciddi bir tedbir almıyor görüntüsündeler, niçin?

Bu noktada iki durum var:

Ya, hükumet kontrolü tamamen kaybetti, yönetim kurumları çözüm üretemiyor, hazine boşaldı, paralar çarçur oldu gitti…

Ya da yönetimin başındaki Tek Adam kontrollü bir ekonomik kriz peşinde.

Tek Adam öylesine her şeyi karıştırdı ki…

Öylesine bütün dengeleri alt üst etti ki…

Bu nedenle;

Yukarıdaki sorulara da net bir cevap vermek çok zor gözüküyor.

Ancak yine de;

Olayların seyrini biraz okumaya çalışırsak…

Tek Adamın bıraktığı izleri takip edersek…

Kontrollü bir ekonomik kriz fikri bir adım öne geçiyor.

Geçen Aralık ayında yaşadığımız kriz bize bu noktada mühim ip uçları veriyor.

Şöyle bir hatırlayalım Aralık ayını…

Kasımda 11 lira civarında olan dolar bir anda harekete geçmişti.

Ardından Tek Adam konuştu, yükseldi…

Adam yine konuştu, yine yükseldi…

Yetmedi yine konuştukça konuştu ta 18-19 liraları gördü dolar.

Peki sonra?

Tek Adam 20 Aralık akşamı yine konuştu…

Bu sefer tersi oldu.

Dolar bir anda 11 lira, hatta bir ara 9 liraya kadar düştü.

Sonra Kur Korumalı Mevduat sistemine geçildi.

Peki bu kriz kontrollü mi idi?

Kesinlikle evet…

Bunu bizzat bakan söylüyor çünkü:

“Küçük yatırımcıya yazık oluyor. 15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar var. Kim bunlar? Büyük finansörler değil. Niye? Biliyor çünkü. Bütün altyapı yatırımlarını tamamlamış bir ülkede, tüm makro göstergelerin pozitif olduğu bir yerde, aklı başındaki bir finansör Türkiye’de bu işlerin bir şekilde döneceğini bilir. Ama çarpılan kim oldu? Küçük yatırımcılar. Her zaman olduğu gibi. Küçük yatırımcılara eziyet ettiler. Şimdi de kara kara düşünüyorlar.”

Demek ki bakan efendi gözlerime bak derken küçük yatırımcıyı hipnoz etmiş.

Sonunda çarpılmışlar.

Şimdi bu kontrollü kriz değil de nedir?

Peki kim kazandı o krizde?

Bakana göre zenginler, elinde yüklü doları olanlar.

Elindeki dolarları 20 Aralıkta 18 liradan bozdurup, 21 Aralıkta 9-10 liradan dolar toplayanlar yani.

Belki de devletin arka kapılarında alınacak karalardan haberi olanlar bunlar.

Bir günde servetlerine servet kattılar.

Bu gün de sanki böyle bir senaryo oynanıyor.

Yine Tek Adam konuşuyor, dolar yine yükseliyor.

Belki yakın bir gelecekte şapkadan bir tavşan çıkararak doları bir anda düşürecekler.

Yine kaybeden millet olacak.

Şu Kur Korumalı sistemde kaybeden yine millet olmadı mı?

Milletin Hazinesine ağır bir yük binmedi mi?

Peki bu kontrollü krizden maksat ne dersiniz?

Bu soruya da net bir cevap vermek zor?

Acaba bir seçim yatırımı mı?

Hani seçime doğru ellerindeki parayı piyasaya sürüp, kısmi bir rahatlama meydan getirip, krizi yine biz çözeriz havası ile millete bir umut vermek mi?

Böylece seçimde bir başarı kazanmayı mı hedefliyorlar?

Yoksa kontrollü bir kriz ile kontrollü bir yıkım gerçekleştirip şimdiye dek yolsuzlukla elde ettikleri milyar dolarlarla ülkeyi tümden satın almak mı niyetindeler?

Soruya soruyla cevap vermek de bir kriz hali göstergesi değil mi?

Evet, değerli dostlar!..

Kriz ister kontrollü isterse kontrolsüz olsun netice değişmiyor.

Çünkü hep kaybeden millet oluyor.

Zengin daha zengin, fakir daha da fakirleşiyor, milletin dengesi bozuluyor.

Bunlar sürdürülebilir durumlar değil…

Ne diyelim…

Allah sonumuzu hayretsin…

Rabbim bu millete acıyıp merhamet etsin…

Başımızdaki tek adam musibetini bir an önce def etsin de…

Milletin hakiki hizmetkarları olan Demokratlara siyasi bir kapı açsın…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*