Ekonomideki en büyük karadelik

Bu gün ülke çok ciddi bir ekonomik kriz içinde.

Toplumun tüm katmanları hissetmeye başladı.

Hem de derinden derine…

İktidara gözü kapalı destek verenler bile mutsuz, umutsuz.

Anketlere kadar yansımaya başladı bu durum.

Peki bu ekonomik krizin sebepleri neler?

Ne oldu da bu duruma geldik?

Bu soruların cevabı açık.

Youtube’da kanalı olan her hangi bir uzmanı dinleyin bir çok sebep bulursunuz.

Biz çok da dile getirilmeyen bir sebebe dikkat çekeceğiz.

İnşaat sektörüne.

Evet, mevcut ekonomik krizin sebeplerinden, belki de en önemlisi bu sektördür.

“Ama inşaat sektörü bir çok kişiye aş ve iş veriyor. Sanayiden bir çok fabrikayı da besliyor, üretime vesile oluyor. Nasıl kriz sebebi olabilir?” diyebilirsiniz.

Doğrudur da bu düşünce.

Ancak bu işin görünen yüzü…

Bir de öte tarafta görünmeyen yüz var, karışık gri alanlar da…

İşte bu yüzde ve o gri alanlarda sorun çıkıyor.

Çünkü devletin topladığı gelirlerin bir çoğu bu gri alanlarda kayboluyor.

Yolsuzlukların yolu yine bu alanlarda döşeniyor.

Eskiden paranın başında bulunanlar biriken paradan alır kaçarlardı.

Engin Civan gibi…

Ama şimdikiler çok akıllı.

Şeytana pabucunu ters giydirecek kadar plan ve program sahibi bunlar.

Yol yapıyorlar, yoldan yolunu buluyorlar.

Duble yol yapıp duble duble kazanıyorlar.

Daha geçenlerde Sayıştay ortaya çıkardı: 19 bin liralık işe 17 milyon lira ödenmiş.

Düşünebiliyor musunuz?

19 bin lira için 17 milyon…

Tam 894 kat fazla ödeme.

Yine Sayıştay’ın hesabına göre, Yap İşlet Devret modeli ile sadece kur farkından dolayı 61 milyar fazla ödeme yapılmış. Bu para ile 14 adet Avrasya Tüneli, 12 adet Osmangazi Köprüsü, 8 adet Çanakkale Köprüsü, 6 adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılabileceği ifade ediliyor.

Bu sadece kur farkı.

Bir de asıl ödenen para hesap edilse neler ortaya çıkacak neler!..

İşte bu durum da ekonomin büyük bir karadeliği.

Hem de hala tüm gelirleri yutmaya devam eden bir karadelik.

Yani rant çok büyük.

Onun için bu ranta hücum eden de bir o kadar çok oluyor.

Size kısa bir istatistik verelim de mesele daha iyi anlaşılsın.

Tüm Avrupa’da yaklaşık 30-40 bin civarında müteahhit var.

Almanya’da bu rakam yaklaşık 4 bin.

Türkiye’de ne kadar dersiniz?

Tamı tamına 330 bin.

Hatta geçici izinle iş yapanları da katsanız 480 binin üzerinde.

İnşaat mühendisi sayısı ise yaklaşık 125 bin.

Nereden baksanız bakın sektöre 300 binden fazla ehil olmayan kişi girmiş.

Sebep?

Rant ve kısa yoldan zengin olma arzusu…

Haydi normal yoldan olsa neyse.

Ancak, “Sayıştay’ın dokunduğu yerden yolsuzluk fışkırıyor” sözü durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu da ekonomiyi derinden sarsıyor.

Hatta bir ekonomik kıyamete zemin hazırlıyor.

Kıyamet dedik de bir hadis aklımıza geldi.

“Kıyamet alametlerinden biri de, yalın ayak, çıplak, yoksul koyun-keçi çobanlarının binaları yükseltmekte birbirleriyle yarış ettiklerini ve böbürlendiklerini görmendir.” (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, II/313)”

Garip değil mi?

Bu gün yaşanan hallere ışık tutmuyor mu bu hadis?

Sakın, milletin birikimlerini süpüren bu bedevi sürüsü bir ekonomik kıyamete sebep olmasınlar?

 

 

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*