Başı açık Ayşe…

Image
1950 li yılların sonları ile, 60’lı yılların başları, aynı zamanda bizim çocukluk yıllarımızdı. O günlerde Ankara’nın eski mahallelerinden birinde, ‘Dede evimiz’ de oturuyorduk. Daha sonraları Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinden Ankara’ya çalışmak veya başka sebeplerden dolayı gelen insanlardan da, bizim mahallemize yerleşenler olmuştu.

Çoğu Anadolu insanı olan mahalle sakinlerimizin kadınları da, hemen hemen tamamı başörtülü idi. Mahalleye yakınlarda taşınan bir ailenin hanımı ise başı açıktı. Kadının adı da “Ayşe” idi.

Yani hatırladığım kadarıyla, o kadından başka başı açık olan kadın yoktu mahallemizde. Bu yüzden olacak ki, mahalleli kadınlar tarafından o Ayşe Teyzenin unvanı, “başı açık Ayşe” oluvermişti.”Başı açık Ayşe aşağı, başı açık Ayşe yukarı“ diye söylenir dururdu. Biz de öğrenmiş ve ezberlemiştik başı açık Ayşe’yi. Fakat, mahallemizin kadınları, o Ayşe Teyzeyi hiçbir zaman tecrit etmemişlerdi. O yine onların görüştüğü, konuştuğu komşularıydı. “Başı açık Ayşe” unvanı, sadece tarif için kullanılıyordu.

Geçtiğimiz günlerde Diyanet’e bağlı bir vakfıta idareci olan bir hanımı o vazifeden almışlar. Hiç tanıyıp, bilmezdik kendisini. O bayanın adı da Ayşe imiş. Başı yarı açık, perçem dışarıda ve üstelik de daha önceleri tesettür emrine muhalif sözler de söylemiş. Bunları görünce, çocukluğumdaki o “başı açık Ayşe” aklıma geldi.Medyadan medyaya dolaşarak gezen o bayanın haline taaccüb ettik. Biz de memuriyet hayatımızda o kadar çok makamdan, mevkiden alınmalara şahid olmuşuz ki, onlar öyle fazlaca bir hadise de yapılmazdı. Ama bu bayanın durumu tabiî, başka.Maksad üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

Maksat yeni başkan Mehmed Görmez’i zora sokmak her halde.
Diyanet İşleri Başkanlığı, gerçek mânâda, meşihat mânâsında münasib işler yaparak, “diyanet” unvanına lâyık olacaktır İnşaallah! Yeni başkanın Allah yardımcısı olsun!

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*