Bursa’dan Kütahya ve Düzce’ye doğru…

Doktor Ahmed Yakut’u, eski arkadaşların çoğu tanır. O, kırk küsur senedir bu dâvânın kahraman erlerindendir. Kendisi gibi, bir avuç kahraman arkadaşlarıyla yaptığı hizmetler hiç unutulmaz. Bunlardan en bilinenleri; İGT’nin (İstanbul Gençlik Teşkilâtı) kuruluşu ile Köprü mecmuamızın ilk nüvelerinin atılma hadisesidir. Ahmed Yakut’u biz o yıllardan beri, kırk küsur senedir gıyaben tanırız. Tabiî onların İstanbul, bizim de Ankara’da olmamızdan dolayı pek yakın görüşmemiz olmamıştı. Ama irtibatımızı sağlayan gazetemiz Yeni Asya sayesinde, Ahmed Yakut’un her gittiği beldede verdiği ilânlarla v.s, nerede olduğunu biliyorduk. En son olarak da, iki senedir Bursa’ya geldi ve orada vicâhî olarak tanıştık ve o günden beri, özellikle de, Bursa’nın etrafındaki beldelere hizmetlere beraber gidiyoruz.

Bir müddet önce bana, slâytlar eşliğinde “insanın yaratılışıyla” alâkalı, seminer tarzı bir şey hazırladığını ve bunun için de ilk defa Balıkesir’in Kepsut kazasına gitmemizi teklif etti. Bizim müsait olduğumuz bir vakti de ayarlayarak, Kepsut’a gittik ve çok güzel bir netice hâsıl oldu. Bu faaliyetten haberi olan, gazetemizin denetim kurulu üyesi muhterem İsmail Özdemir, bir müddet önce bana ”Acaba Ahmed Yakut’u Düzce’ye dâvet etsek gelir mi?” dedi. Ben de, gelebileceğini söyleyerek Ahmed Ağabeyle konuştuk ve İsmail Ağabeyle de tarih üzerinde anlaştık. Tabiî bir müddettir hizmet seyahatlerine beraber çıktığımız, yine gazetemizin bir diğer denetim kurulu üyesi ve Kütahya temsilcimiz, sevgili kardeşim Servet Bilgin’in de, işin müdahili olması dolayısıyla, ondan da bir teklif geldi. “Acaba Ahmed Ağabey bir gün önceki akşam Kütahya’ya gelip, semineri orada verse ve ertesi gün de Düzce’ye beraber gitsek olur mu?” dedi. Ahmed Ağabeyle konuştuk ve Servet kardeşe durumu bildirdik. Onlar da bu duruma sevindi.

22 Kasım Cuma sabahı, Ahmed Ağabeyin vazife yaptığı İnegöl’e gittik. Orada da, İnegöl kahramanı, kırk küsur yıllık, talebelikten arkadaşım Beytullah Kurdoğlu Hocamızla buluşacaktık. O ve Ahmed Ağabey olmak üzere üçümüz Kütahya’ya gittik. Burada Servet kardeş ile Salih Aytemur ve Receb Işıklı kardeşimiz bizi karşıladı. Akşam seminer için salona geçtiğimizde heyecanlı bir dinleyici grubuyla karşılaştık. Hanım kardeşlerimizin de alt salonda yansıtıcıyla seyrettiği slâytlı seminer, gerçekten çok verimli olmuştu. İnsanın ana rahmine düştükten sonraki hâllerini Ahmed Ağabey; Âyet-i Kerime, Hadis-i Şerif ve Risale-i Nur’dan tesbitler eşliğinde çok güzel hazırlayıp sunmuştu. Seminer sonrasında arkadaşlarımızın intibaını aldığımızda herkes memnuniyetini ve bilmedikleri tevhid delillerini öğrendiklerini ifade ettiler.

Ertesi gün, yine her beraber Kütahya’dan Düzce’ye doğru yola revan olduk. Düzce Yeni Asya temsilciliğinin salonunda, gerçekten çok şevkli ve heyecanlı bir dinleyici grubuyla karşılaştık. Ahmed Ağabey, yine orada da, güzel bir şekilde mevzuunu işledi. İnsanlar, pürdikkat yaratılış mu’cizesini dinliyordu. Yine burada da hanımlara yer ayrılmıştı. Bir buçuk saat kadar süren program 21.30’da sona erdi. Müsaade isteyerek yola revan olduk. Gece 02.00’da evlerimize girince hem Allah’a şükrettik, hem de bir hizmeti daha îfa etmenin sevincini yaşadık.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*