Kader programı, Hologram ve Big Bang

Kader plan ve program demektir. Yani kainattaki her hadise bir kader programı ile vücut sahnesine çıkar. Bu günkü ilmi verilere göre kainat bir noktadan yaratılmıştır. Buna Big Bang teorisi ismi verilmekte. Risale-i Nurda kainatın yaratılışı bir çam ağacına benzetilmiştir. Nasıl ki milyarlarca hücre ve dokuyu içinde barındıran bir çam ağacı, küçücük bir çekirdekten yaratılmıştır. Öyle de, o küçücük çekirdek ise o koca çam ağacının tüm plan ve programını ihtiva eden bir yazılım deposudur. Bu yazılım ise DNA ve gen diye tanımladığımız küçücük hafızalarda bulunmaktadır. DNA ve genlerdeki yazılım ise başlı başına bir kader programıdır. Siz o koca çam ağcının neresinden yola çıkarsanız çıkın, ister bir dal ve budaktan, isterse bir yaprak ve çiçekten, nihayetinde o küçücük kaderi programlar olan çekirdeğe ve içindeki yazılıma ulaşırsınız.

Kainat da benzer tarzda yaratılmıştır. Kainatın hangi cüzünden yola çıkarsanız çıkın, ister bir dünya ve güneş, isterse takım yıldızları ve galaksiler, aynı noktaya ulaşırsınız. Yani, kainatın yaratıldığı o ilk çekirdeğe. O çekirdek ise insanın mahiyetidir. Yani kainatın ilk yaratılan çekirdeği insandır, insanın mahiyetidir. Çünkü kainatın meyvesi insandır. İnsanın yaratılışındaki kader programı ise DNA ve genleri içine derc edilmiştir. Madem kainatın çekirdeği insandır, öyle ise bu çekirdek içine yazılan kaderi kotlar Big Bang teorisinde ifade edilen o ilk çekirdek ve yapı içerisine de yazılmıştır.

Yani o ilk çekirdek kainatın tüm kaderi plan ve programını ihtiva etmektedir.

Kainatın ilk yaratılışından sonuna kadar olacak her hadise o kader programı içinde mevcuttur. Nur-u Muhammedi(asm) denen mahiyet de, işte bu nurani kotlarla yazılmış kainatın kader programıdır. Bu yazılım ve nurani kotlar ise tüm satırları ile imanı ve tevhidi netice vermek üzere programlanmıştır. Nasıl ki bir ağacın ilk çekirdeğindeki DNA ve genlere yazılan kaderi program ağacın tüm hücrelerinde, eksiksiz, tam bir yazılım olarak bulunur. Aynen öyle de, kainatın o ilk kaderi programı da insanların yaratılışına menşe olan DNA ve genlerinde tüm fonksiyonları ile yazılmıştır. Yani bir insan hücresindeki genler kainatın tüm bilgilerini ihtiva etmektedir. Çünkü kainat bir hologram şeklindedir. Bu da en büyük olan şeyin en küçük yapı içinde dahi tüm fonksiyonları ile bulunmasını iktiza eder. Hologram teknolojisine göre en küçük ile en büyük arasında sadece boyut farkı vardır, mahiyet ise tümüyle aynıdır. İşte bu nedenle insan kainatın çekirdeği olarak tanımlanmış.

Kainattaki her bir eşya birbiri ile bağlı, birbiriyle iç içedir. Kainat bir bütündür, bir zerreyi bile bu bütünlükten ayırmak mümkün değildir. “Sûre-i Yâsin, sûret-i lâfz-ı “Yâsin” de yazıldığı gibi” sözü işaret eder ki, şu büyük kainat mahiyet-i insan içinde yazılmıştır. Kainatta işleyen kader programı ile insanda faaliyet gösteren kader programı arasında sadece suret ve boyut farkı vardır, mahiyet olarak aynıdır. Öyle ise, Big Bang teorisine göre ilk çekirdekteki kader yazılımı ve programı ile, o programdan açılan şu koca kainat arasında sadece boyut farkı vardır; mahiyet yine aynıdır.

İşte Kader-i Ezeli aylar, yıldız ve güneşler ve galaksilerle kainat sayfasında yazdığı yazılarla İlmi-i İlahisinin azamet ve ihatasını gösterdiği gibi; benzer tarzda oksijen, karbon, hidrojen gibi elementler ile şu küçük insanda da yazdığı yazılarla İlm-i İlahisinin kader programını koca kainata bir numune yapmıştır. Bu kader programını da Kelam-ı Ezelisinde görmek isteyen gözlere göstermiş, duymak isteyen kulaklara duyurmuş ve düşünmek isteyen akıllara hikmetini öğretmiştir. Ne mutlu gören gözlere, işiten kulaklara ve akleden akıllara!..

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*