Sahradaki sanat: Kadife ve Çöl Karıncaları

Çöllerde 50-60 dereceye varan sıcaklıklardaki kavurucu kumda yaşayabilmek, çoğu canlı için imkânsızdır. Uzun bacaklı, siyah çöl karıncası Namib Ocymyrmex, şiddetli sıcaklıkta harika bir strateji uygular.

Namib, sıcaklığa göre hareket eder. Kum yüzey sıcaklığı 30 derece olduğunda yuvasından çıkmaya ve yiyecek aramaya başlar. Sıcaklık arttıkça daha çok karınca yuvadan çıkar ve 50 derece olduğunda yuva trafiği en yoğun anını yaşar. 60 derece olduğunda ise trafik tamamen durur. Bu sıcaklığa öğleden bir saat kadar önce ulaşılır. Sıcaklığın düşmeye başladığı öğle sonrasında ise yemek arayışı yeniden başlar ve yüzey sıcaklığı 30 dereceye düşene kadar devam eder.

Namib yaklaşık 6 gün boyunca yuvadan uzak bir şekilde, hiçbir hayvana yem olmadan yiyecek arayabilir. Bu süre zarfında yuvaya, 15-20 kez kendi ağırlıklarınca yiyecek taşıyabilir.

Çölde sıcaklık karıncanın yaşayamayacağı dereceye ulaştığında ve yuvaya dönme imkânı bulamayan ise sıcaktan korunmak için oldukça değişik bir metot kullanır. Hava sıcaklığı kumdan yükseldikçe azalır. Bu yüzden, kum yüzeyi belli bir dereceden fazla olduğunda, karınca bitki gövdesi gibi nesnelere tırmanır ve serinlemek için bir süre burada kalır. Bu serinleme araları karıncanın kavurucu sıcakta kesik kesik de olsa yiyecek aramasını olanaklı kılar.

Kadife karınca da çölde yaşar. Aşırı kıllı bir vücut yapısına sahiptir. Üzerlerindeki bu “doğal palto” ısıyı izole edici bir tabaka görevi görür. Böylece çöldeki soğuk gecelerde ısıyı içerde tutup, gün içinde de onları sıcaktan korur. Erkek kadife karınca kanatları sayesinde, havada uçarak kumun sıcağından korunur. Dişi kadife karıncanın kanatları olmadığı için gün içinde doğal paltosu ile sıcaktan korunur.

Kadife karınca, arıların kovanlarına girebilecek şekilde güçlü silah ve zırha sahiptir. Dış kabukları olağanüstü denecek kadar kalın ve serttir. Zoologlar, çelik bir iğnenin bile karıncanın göğsüne batırmanın zor olduğunu tespit etmişlerdir.

Arı yuvasına giren karınca yuvanın bal stoğuyla beslenir. Ayrıca her hücrede bir yumurta olacak şekilde yumurtalarını, arıların pupa hücrelerine ya da kozalarına bırakır. Bu yumurtalardan çıkan karınca larvaları, ev sahibi pupalarla beslenir ve daha sonra kendileri de pupa evresine geçer. Arılar yazın sonunda yuvalarını terkeder. Kadife karıncalar ise, kışı bu yuvada pupa olarak geçirir.

Çölde yaşayan karıncaların sıcaklık stratejileri, yiyecek arayışları, doğal palto yapıları, güçlü zırhları, yavrularını besleme azimleri Rabbimizin sonsuz ihsanlarından birkaçıdır. Çöl gibi en zor şartlarda bu ihsana mazhar olan bu mübarek canlılar, beşer içinde ibrettir. Sayamayacağımız nimetlerin, şükrünü, tefekkürünü eda etmeliyiz vesselam…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*