AKP ile Merkel´in AB senaryosu

Doğu veya Batı

altBu gün yazacaklarımıza komplo teorisi diyebilirsiniz. Bize göre, zamanın bu günkü olaylara doğru yorumunu yapacak ve komplo zannettiğimiz hadiselerin hakikat olduğunu,önümüzdeki günlerde birlikte göreceğiz.

İsterseniz hikâyeye baştan başlayalım.  Almanya genelindeki AKP sempatizanlarının, Almanya hükümetinin yardım ve hoş görüsüyle Köln-Arena kapalı stadyumunda toplandığı zamanlara gitmemiz  gerekiyor. Bir Türkiye siyasetçisinin Avrupa göbeğinde, on binlerce  Türkiye kökenli insanı toplayıp şovlarla Türkiye’deki siyaseti burada ders vermesi sıradan bir hadise değildi. O günkü Almanya gazetelerine baktığımızda,rahatsızlığın boyutlarını bir kez daha hatırlayabiliriz. Hem de kamuoyunun Müslümanlar ve bilhassa Türkler aleyhinde, belli medya gruplarınca tahrik edildiği bir zamanda…

O bir başlangıçtı… Sonra gurbetçilere seçme ve seçilme hakkı veriyoruz diye, Türkiye’deki kaos, şamata ve şenlik Avrupa’ya taşınmaya başlandı. Müslümanların ibadet için toplandıkları camiler, AKP’nin Avrupa seçim bürolarına dönüştürüldü. Konsolosluklar ise partinin yurt dışı şubelerine…Türkiye’nin demokraside ne denli geri kaldığını, hukukla bağdaşmayan ifade ve hareketimizle, Avrupa efkar-ı ammesine ve bilhassa II. Avrupa’lı siyasetçilere ellerimizle epeyce malzeme sunmuş olduk.

Mülteciler meselesini araştırmacılar tüm detaylarıyla yazacaklardır. Bilhassa AKP, Merkel ve Soros üçgeninin mülteciler üzerinden AB’ye vermek istedikleri zararlar detaylarıyla gün yüzüne çıkacaktır. Soros’un imkanlarıyla Asya ve Afrika’dan Avrupa’ya başlayan mülteci yürüyüşlerinin hangi niyet ve programla gerçekleştikleri mutlaka yazılacaktır, kanaatindeyiz.

BİR TAŞLA BEŞ KUŞ…

Bize göre bütün hesaplar AB’nin etrafında dönüyor. Referandum çalışmaları, AKP’li siyasetçilerin Avrupa çıkarmaları ve diplomatik üslubunun yine mahalle ağzına dönüşmesini, asıl hedef ve maksadı gizlemek için kullanılıyor, bu arada…AB karşıtlığında, AKP kadar Merkel’in de  gizliden gizliye büyük gayret gösterdiğini biliyoruz. Dünya barışı noktasında AB’ye olan ihtiyacın fevkalade şiddetlendiği bir zamanda, bütün bunların peş peşe sökün etmesini tesadüfe bağlayanlara,ancak güleriz.  Merkel AKP’nin mağduriyet değirmenine su taşırken, AKP eliyle de Türkiye’yi AB’den uzaklaştırmayı başardığının  çok farkında.  AB’nin dış yardımlardan sorumlu Johannes Hahn, Türkiye’ye yapılacak dört milyar küsur Euroluk yardımın askıya alındığını ve Türkiye’nin AB’den hızla uzaklaştığını iddia ediyor, bu arada. Belki kendisi de oyunun bir parçası…Tıpkı oyuncu Merkel ve diğer neocon Avrupalı siyasetçiler gibi…

Mesele yalnızca diplomatik engellerle sınırlı bırakılmıyor.  Halkları birbirine düşman edecek sokak ağzına bakar mısınız? Türkiye’nin devlet ve diplomasisi  geleneğine hiç de yakışmayan bu yanlış üslubu, AKP bilinçli bir şekilde kullanıyor. Sanki sokaktaki devrimci sol militanların ağzı…Evet Türkiye’ye yazık oluyor…

AKP, AVRUPA’DAKİ TÜRKLERE VERDİĞİ ZARARIN FARKINDA MI?…

Duygusal bağlar mı, hayatın gerçekleri mi… AB’nin bugün vizeyi kaldırdığını farz etseniz, Türkiye’deki insanımız ekseriyetle Avrupa’ya yöneleceğine göre. Peki oradaki gurbetzedeyi neden rahat bırakmıyorsunuz? Yarım asra yakındır entegrasyon illetiyle uğraşıp durduk: Humeyni, Salman Rüştü ve Cemalettin Kaplan hadiselerinin verdiği zararlardan daha büyüğünü, AKP’nin günümüzde bilinçli bilinçsiz müdahaleleriyle verdiğini söyleyenler, yerden göğe kadar haklıdırlar, bize göre…

Evvela oradaki DİTİB’i siyasallaştırarak dini misyonlarımıza büyük zarar verdiler.

Dindarlar arasında siyasi rant maksadıyla nifak ve düşmanlık soktular.

Avrupalılar nezdinde az-çok iyileşmiş imajımızı bozdular.

Avrupa’da yetişen Müslümanların ve bilhassa gençlerimizin  sosyal hayattaki başarılarına darbe vurdular.

Avrupa’da siyasi çalışma uğruna, buradaki Türk kökenli vatandaşlarımızın bir sürü haklarının tehlikeye girmesine ve kaybolmasının yolunu açıyorlar… AİHM‘deki  başörtüsü kararının da tesadüfi olmadığı bir vakıa… AKP’nin bunu da kullanacağını  düşündüğümüzde, bütün bunların  Siyasal İslamcılarımızla, AB’ye karşı II.Avrupa’lılar arasında oynanan bir oyun olduğunu söylemeyelim mi…  Almanya’nın şimdiden çifte vatandaşlıkta gösterdiği toleransı kaldırmayı konuşmaya başlaması, Mesut Yılmaz ile Helmut Kohl arasındaki o meşhur pazarlığı tedai ettiriyor,gibi…

Ve en önemlisi de, AB’nin fiilen bünyesine dahil olmuş Türkiye’ye,  AKP’nin yanlışlarından dolayı, Avrupa’daki karşıtlarımızın  yaptırımlara yönelme eğilimi…

Bütün bu kavgayı çıkarırken AKP,   birlikte yola çıktıkları neoliberal ve neoconların ne kadar mutlu olduklarını da takip ediyordur.

Hem Avrupa’daki milyonlarca Müslüman,hem de Türkiye’den milli duyguları rencide olmuş bir şekilde hadiseleri izleyenler, elbette oyunu kuran AKP ve Merkel’e  dua etmiyorlardır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*