Korona aşıları nedeniyle artan ölümler

Gündem böylesine yoğun iken…

Ekonomik kriz vatandaşın ekmeğine gelmiş dayanmışken…

Ülkeyi idare edenler pişkin pişkin saraylarından halka dönüp“Açlıkla sınanacaksınız” diye felaket tellallığı yaparken…

Siz hala aşıdan, koronadan bahsediyorsunuz, diyebilirsiniz.

Böyle derseniz de haksız sayılmazsınız.

Ve lakin…

Aşı ve korona meselesi de bir o kadar önemli.

Şayet bazı iddialar doğru ise, çok yakın zamanda siyaseti konuşacak adam kalamayabilir.

Çünkü korona aşıları nedeni ile ölümler süratle artmaya başladı.

Bilhassa kalp krizleri…

Ve pıhtı nedeni ile gerçekleşen ölümler.

Tüm bunların da korona aşılarının yan tesirleri olduğu konusunda ciddi uyarılar yapılıyor.

Bu uyarılar da bağımsız doktorların bilimsel araştırmaları sonucunda yapılıyor tabi ki.

Bilhassa mRna aşısı son derece tehlikeli.

Bakınız en son ne oldu?

Bu aşıyı üreten Pfizer firması 2076 yılına kadar aşı ile ilgili yan tesirler hakkında yasak getirmek için mahkemeye başvurmuştu.

Mahkeme bu isteği kabul etmedi.

Hemen ardından ilk 90 günlük yan tesirler açıklandı.

Tamı tamına 42.086 kişi ölmüş, dolaylı veya doğrudan.

Bunlar resmi rakamlar. Ve bir o kadar da korkutucu.

Yine son araştırmalar Pfizer firmasının ürettiği sıvının aşı olmadığı ve “gen terapisi” olduğu hakkında resmi raporlar var.

Hal böyle iken niçin topluma aşı dayatılıyor?

Niçin hala bile bile yanlış haplarla tedaviler yapılıyor?

Niçin hala daha gen yapısı bile belli olmayan bir virüs üzerinden bir pandemi tiyatrosu oynanıyor?

Anlamak mümkün değil…

Görünen o ki global bir fesat şebekesi insanlığa karşı savaş açmış.

İnsan nesline büyük bir zarar vermek niyetinde.

Belki de modern Yecuc Mecuc rollerini oynamaktalar.

Bu postmodern Yecuc ve Mecucler doğrudan hayat ve hayatın direği olan insana saldırıyorlar.

Bu işin başında gibi gözüken DSÖ ve Pfizer – BioNTech gibi kurumlar ise sürekli toplumu yanıltmakla meşguller.

Bakınız şöyle bir basına…

Bu kurumların yetkili ağızlarının sanki yalan makinesi gibi olduğunu görürsünüz.

Bir dedikleri diğerini tutmuyor.

Hele şu BioNTech firmasının başında bulunan güya iki kişi var, Türk dedikleri.

Adamlar sanki bilim adamı değil, manipülasyon uzmanı.

Öyle ki varyantlar çıkmadan daha o varyanta karşı aşı buluyorlar.

İşte şimdilerde dünyayı korkutan Omicron varyantı da tam de böyle bir durumu yansıtıyor.

Hadi gerçekten aşı aşı olsa…

İspanyol bilim adamalarına göre aşı denen sıvının içinde %90 Grafen Oksit var.

Grafen Oksit de ne mi?

İnternette az biraz araştırmakla bu maddenin vücut için ne kadar tehlikeli bir madde olduğunu öğrenebilirsiniz.

Hatta ölümcül bir madde. Bilhassa üç doz olanlarda son derece tehlikeli.

Bakınız son korona vaka haritalarına.

Ölüm de, vaka sayısı da aşı olma oranı en yüksek olan illerde.

Çünkü aşı aşı değil, ne idüğü belirsiz garip bir sıvı.

Bazı iddialar doğru ise aşı nedeniyle çok can kaybı olacak demektir.

Hepimiz şimdiye dek bazı bilgilere “komplo teorisi” deyip geçtik belki.

Ama sahadan gelen bilgiler ne yazık ki acı bir gerçekle yüz yüze olduğumuzu gösteriyor.

Hele ki global fesat şebekelerin yerli işbirlikçilerinin iki yüzlü tavrı sırıttıkça dehşet daha da artıyor.

Yeni dünya düzeni dedikleri bu olsa gerek.

İnsanlık için ölüm, zulüm, pandemi ve gözyaşı yani.

Böyle insanlığın acıları üzerine kurulan bir düzene düzen denir mi?

Yerin dibine batsın sizin bu fitne düzeniniz!..

Ama her şeye rağmen umutsuz da olmamak lazım.

Çünkü bu dünyanın bir Sahibi var.

Belki bir yere kadar hikmeti ile bazı olaylara müsaade eder, ama sonunda bu fitne sahiplerinin fitnelerini kendi başlarına geçirir.

İlahlık ilan eden Firavun’u suda boğduğu gibi, nefisleri Firavunlaşmış global fesat şebekesini de bir yağmur suyunda boğabilir.

Öyleyse bize düşen O’nun kudretine ve hikmetine sıkı sıkıya sarılmaktır.

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Tamamen kulaktan dolma, h,ç bir gerçek araştırmaya dayanmayan iddialar. Çok yazık, ehl-i tahkik bir zemine uymayan iddialar. İfadelerin hiçbirinde gerçek ilmi veri olmadığı gibi, yalan olduğu gösterilmiş iddilarda gerçekmiş gibi ama iddia denilerek söylenmiş.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*