15 Temmuz da karartılmasın

sukru-bulutMedyamızın birkaç senedir tekelleşmesi, bende elektronik ortamda farklı gazetelere bakma arzusunu bitirmişti.

Almanya’ya giderken Türk Hava Yolları’nın seçmelerini hostesler dağıtınca reddetmedim. Üç dört gazetedeki haberlerin aynı oluşunun gazete okuma zevkini nasıl katlettiğini bir daha yaşadım.

Hükümete yakın gazetelerin birkaç ciddî yazarının köşelerindeki sorular ve ikazlarla bizim de zihnimiz meşguldü. Evvelâ, efkâr-ı âmmenin 15 Temmuz kalkışmasının faillerini arama yürüyüşüne çıkmasını görünce mutlu oldum.

Kalkışmanın sebep olduğu yaralar sarılıp, duygular durulmaya başladıkça, inşaallah düşünceye akl-ı selim hakim olur ve daha adilâne konuşulur. Bundan böyle, havanın berraklaşmasını engelleyici, efkâr-ı ammede bulanıklık meydana getiren bilgi kirliliğinin mercek altına alınacağını ümit ediyoruz.

SULANDIRILMA ENDİŞESİ…

Ciddî ve samimî kalemlerin endişesinden bahsediyoruz. Ergenekon hadisesinden hareketle, şu kalkışmayı organize eden ana faillerin bir oldu bitti ile kaybolmalarından korkuyorlar. Kalkışmayı örten sis perdeleri dağıldıkça, bu hâdiseden en ziyâde yararlanmış olanlar ortaya çıkacaktır. En büyük faydayı elde edenlerin bu kalkışmada dahillerinin olmadığını hiç kimse iddia edemez.

Kalkışma sonrasındaki gidişattan rahatsız olanların çoğu, itham altındaki cemaatle hiç alâkası olmayan ve demokrasimizin yeniden büyük yara almasından endişelenen insanlardır. Onların diğer bir endişeleri de, iktidarın kalkışmadan doğan havanın muhalefeti bertaraf etmede kullanmasıdır. Kanaatimiz o ki, demokrasiye vurulacak en büyük darbe de bu olur.

Şimdiye kadar sergilenen tavırlara ve verilen işaretlere bakarak, hadiseyi araştırılmayacak ve aydınlatılamayacak şekilde sulandırma gayretinin söz konusu olduğunu hissedenler, ter ü taze önlerinde duran Ergenekon´u gösteriyorlar. Bu endişeyi bertaraf etmek ise bilhassa hükümete düşüyor.

ASIL FAİLLER GÖZDEN KAÇIRILIYOR

Siyasî tarih araştırmacıları, çoğu kez darbelerin faillerinden çok finansörlerini araştırırlar. Yani darbelerde kullanılan sermayeyi… Bolşevik ihtilâllerini organize eden Troçki ve arkadaşlarını maddeten destekleyen Rothschild ailesinin rolünü araştırmayanlar, o dehşetli ihtilâli ve sonrasındaki kızılordu yapılanmasını anlayamazlar. Bundan önceki yazılarımızda değindiğimiz üzere; fon, vakıf ve enstitüleriyle yeni liberallerin sivil görünümlü ihtilâllerini desteklediğini açıkça itiraf eden ve en son Kiev´de Maidan İhtilâliyle AB’nin böğrüne bıçağını saplayan Soros ve ekibini kareye dahil etmediğimiz takdirde, resmi tanımamız güçleşir.

KCK yapılanmasında vazife alanlar, bunlara gönderilen paralar ve hatta silahlar… Akiller projesini gündeme getiren ve organize edenler… Küçüklü büyüklü dernek, STK ve cemaatleri devlet kanallarına çıkarıp finanse edenler… Peki neden fotoğrafın doksan karesi bırakılıp yalnızca beş on karesine sarılınıyor… İnsan mantığını çileden çıkaracak cerbeze, mübalâğa ve çarpıtmalarla, bilinmesi lâzım gelenler karartılıyor…

Bu sorular cevap bulamadığı takdirde, başka istifhamlar zihnimizi işgal eder. Doğruları gizlemeye kalkışanlar herkesten önce kendilerine fenalık yaparlar.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*