Heykele sinek kondu!

Bu ne yahu, bu milletin sizden çektiği ne böyle? Milletin yüzde birini bile teşkil etmeyen azgın azınlık, her fırsatta milleti rahatsız edip, ortalığı velveleye veriyor. Kemalizm’le yatıp, kalkan bir iki gazetede, gün geçmiyor ki milleti alâkadar etmeyen, ama onlar için bir hayat kaynağı olan haberler olmasın.

“Yok efendim, filân yerdeki heykelin kafasına sinek konmuş. Yok efendim, heykelin başında kuşlar cirit atıyormuş ve heykel temizlenmiyormuş.” Neredeyse, utanmasalar diyecekler ki, “Yağmur yağarken, heykele şemsiye tutulmayıp, ıslanmasına sebeb oluyorlar”

Yâni, milletin başka işi gücü yok da bununla mı meşgul olacak? Milletin derdi, gailesi, sıkıntısı başından akıyor. Fakirlik, pahalılık, işsizlik, adaletsizlik, bir de virüs meselesi vesaire… Onca sürü işi varken, bu milletin derdi olmayan işleri, zorla millete dertmiş gibi kabul ettirmeye çalışıyorlar.

M. Kemal, İstanbul Sarayburnu’na, ilk heykelini diktirmeden evvel Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin fikrini almak için, Üstadın Van’a gitmek üzere trene binmek için gittiği Ankara Garı’ndaki son görüşmelerinde sorar: “Molla Said! Heykel meselesindeki fikrin nedir? Ben Sarayburnu’na bir heykelimin dikilmesini istiyorum. Buna ne dersin? Bunun bir fetvasını bulabilir misin?” Üstadın, bu sözlere canı çok sıkılır ve şöyle cevap verir: “Paşa! Biz sana heykel dikmen için mi yardım ettik? Millet bunun için mi harbetti? …Büyük Kur’ânımızın bütün hücumu heykelleredir. Müslümanın heykelleri camiler, medreseler, hastahaneler, yetimhaneler gibi mâbedler ve hayır müesseseleridir.”

Ondan dolayı, bu milleti, heykellere vs. ye serfürû ettirmeyi bırakın. Şu, köpekleri salıp taşları bağlayan gibi duran bir kanunsuz kanunun arkasına sığınıp da herkesi demoklesin kılıcı ile tehdit etmeyin. Herkes fikrinde hür olsun. Normal bir insana hakaretin bile hem bizim tarafımızdan hem de kimsenin kabul edilemeyeceği bir gerçek var. Hakaret olmadıktan sonra, herkes konuşsun. Milletin yakasını bırakın…

Haaa, sizler tapar derecesinde sevebilirsiniz, tapabilirsiniz de… Ona karışmayız, ama millete zorla dikte ettiremezsiniz.

Kısaca, “Lekum dînukum veliye dîn.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*