“Merhaba Dünya!..”

Yazılım ve programlama dilleri ile uğraşmak günümüz dünyasında en popüler mesleklerin ilgi alanındadır. Biz de mühendis olmamız hasebiyle bazı programlama dillerini öğrenmek ve kullanmak durumunda kaldık. İlk çıkan dillerden birisi Basic dili idi. Bu dil ile yazdığımız bir mühendislik programı ile master eğitiminde tez aşamasında bir program yazmış idik.  Bu nedenle ikinci ana dalımız bilgisayar mühendisliğidir. Sonraları C, C+, C# gibi programa dillerine de kısmen aşinalık kazandık. Hatta EuroNur sitesinin kuruluş aşamasında PHP programlama diliyle yazmış olduğumuz kotlar ile sitemize az da olsa bir katkı sağlamıştık. Sonradan bazı profesyonel yazılımlar çıkınca web sitleri hazır paket program kullanmaya başladılar. Bu gün dünyada en popüler yazılım olan WordPress işte böyle hazır bir paket. Biz de elbette ki profesyonel yazılımlar çıkınca bu alan ile pek de uğraşmaz olduk.

Ancak geçenlerde Pyhton yazılım dili üzerinde kısa bir çalışma yapmak durumunda kaldık. Bu yazılım dili ile baştan başlayıp bir yere kadar pratik uygulamalar yaptık. Tabi ki burada size bu dili anlatacak değiliz. Bu dil üzerinde çalışırken fark ettiğimiz ilginç bir durumu sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Şöyle ki:

Dikkat çekici bir durum ki, herhangi bir programlama dilini öğrenmeye başlarken ilk yazılan kot “Merhaba Dünya!..”, ya da İngilizce tabir ile, “Hello World!..” kodudur.

Bu kot şu şekildedir:

1 # This program prints Hello, world!
2
3 print(‘Hello, world!’)
4

Bu kotları RUN edip çalıştırırsanız “Hello, world!” çıktısını alırsınız. Bu, Pyhton dilinde yazacağınız ilk kot olur. Yani bu çıktıyı alıyor iseniz diğer kotlarınızı yazmaya başlayabilirsiniz demektir. Bu kot ve çıktısı size son derce basit ve kolay gelebilir.

Öyle mi gerçekten?

Hayır. Bu basit gibi gözüken kot önemli bir altyapıya işaret eder. Zannedildiği gibi çok da kolay ve basit değildir.

Şimdi bu basit kotu çalıştırma için nelere ihtiyaç duyduğumuza bir bakalım. O zaman siz karar verin, olay basit mi değil mi?

Öncelikle bu yazılımı çalıştırmak için güçlü bir bilgisayar donanımına ihtiyaç duyarsınız. Ram, işlemci, harddisk ana kart, ekran gibi sağlam bir donanım aparatlarına da. Ardından bir işletim sisteminiz olacak. Linux, Windows veya İOS gibi. Ve bu işletim sistemleri doğru ve hatasız çalışacak. Yani işletim sistemi içerisinde bulunan tüm programlar işlevlerini yarine getirecek. Ardından Pyhton programlama dilini bilgisayarınıza yükleyeceksiniz ve ondan sonra da yazacağınız ilk kotu işleteceksiniz.

İşte tüm bu saydıklarımız hatasız bir şekilde çalışır ise sizin o basit dediğiniz kot çalışacaktır. Aksi taktirde “Merhaba dünya” diye bu basit iki kelimeyi bilgisayarınıza yazdıramazsınız.

Şimdi bu durumu insanlara uygulayalım.

Yani bu gün sağlıklı bir insan “Merhaba Dünya” kelimeni çok kolay ve basit bir şekilde söyler. Hatta birisine deseniz ki, “Merhaba dünya diyebilir misin?” diye, eminim o kişi sizin alay ettiğiniz zannına kapılır. Çünkü istenilen şey ona göre çok basit ve sıradan bir olaydır.

Halbuki gerçek öyle mi?

Yani “Merhaba dünya” demek çok mu sıradan ve basit?

Elbette ki biraz düşünen bir insan için bu sorunun cevabı hayır olacaktır. Çünkü insanın “Merhaba dünya” gibi iki kelimelik bir sözü söylemesi, bulunduğu çevreden başlayarak neredeyse tüm kainat yapısını ilgilendiren bir durumdur.

Mesela bu iki kelimeyi söyleyebilmek için sağlıklı ve tüm fonksiyonları çalışan bir vücuda sahip olmalısınız. Ardından hayatınızın devamına vesile olan dünya gibi bir kusursuz işleyen bir eko sisteme ihtiyaç duyarsınız. Dünyanın da dünya olabilmesi için kainat içinde dengelenmiş olması gerekir. İşte ondan sonra bu maddi yapılar yanında akıl, his, duygu, şuur ve ruh gibi manevi yapılarınızın da son derece sağlıklı çalışması lazım. Ve siz kendi bedeniniz ve çevrenizle tam bir uyum ve düzen içinde olduktan sonra “Merhaba dünya” diyebilirsiniz.

Demek ki iki kelimeyi söyleyebilmek dünya ve kainatın nizamına bağlı büyük bir olay. O nedenle hiçbir fiili küçük görmemek lazım. Yaratıcının nazarında küçük ve büyük diye bir ayrım yoktur. Bir atom ne kadar değerli ise koca kainat da o kadar değerlidir. Yani kainatta bir bütünlük vardır. Her şey her şeyle bir bağ içindedir. Bu gün teorik fizikçiler bir atomun elektronunu bile kainattan ayırıp izole edemezsiniz diye bir görüş bildiriyorlar. Bu nedenle işin biraz olsun iç yüzüne baktığınızda hiçbir hadisenin basit ve sıradan olmadığını görürsünüz.

Hani demişler ya Allah’ın bir veli kuluna: “Erenler bize bir keramet göster” diye. O da yerinden kalkmış iki adım yürümüş. İşte demiş, kainatın en büyük kerameti bu iki adım yürümektir. Onun gibi, “Merhaba dünya” diyerek iki kelime konuşmak da yine kainatın en büyük kerametidir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*